Ali Erkan Bezirgan Cevapladığı Sorular


Soru
Soruyu Soran Kullanıcı - Özer Kavukoğlu

Cevap
Cevaplayan Uzman - Ali Erkan Bezirgan

Ülkemizdeki marinalar bildiğiniz gibi çeşitli özel sektör işletmeleriyle belediyeler tarafından işletilmektedir. Marinalar ticari işletmeler olduğundan niteliklerine göre sundukları hizmet ve imkanlar, işletme anlayışları, fiyat politikaları gibi birçok konuda farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Marina tesisleri, kendilerinden faydalanacak olan tekne sahibi ve mürettebatının uyacağı yönetim ilkelerini ve fiyat listelerini bağlı oldukları kurumlar olan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, ilgili belediyelerin meclisi tarafından onaylanan bağlama ve hizmet tarifelerine göre uygularlar. Onanmış fiyat listesinin altında ücretlendirilmesi ise marina yönetiminin takdirindedir. Tekne sahibi de doğal olarak kalitesiyle fiyatı uygun olan ve en iyi hizmeti alabileceği marina arayışı içindedir. Özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığından Turizm İşletmesi Belgesi bulunan marina tesisleri, Marina İşletme Yönetmeliği uyarınca marina veya çekek yerinden yararlanacak olan tekneler için verecekleri hizmet süresince geçerli ve yeterli teminatlara sahip (full kasko ve 3. şahıs mali mesuliyet) tekne sigortasının bulunmasını şart koyar. Genel olarak tekne sahibi kendi teknesinde bulunan eşyaların kaybından, çalınmasından, hasara uğramasından ve mürettebatı, misafir ve müşterilerinin uğrayacağı her türlü zarar-ziyan ve kazalardan da kendisi sorumludur. Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli marinalarda sigorta zorunluluğu olduğu için meydana gelebilecek marina işletmesinin ihmali veya güvenlik zafiyetinden kaynaklı bir hırsızlık olayında hasara neden olan taraf bunun bedelini sigortası kanalıyla ödemek zorundadır. Taraflar anlaşma sağlayamadıkları takdirde tekne sahibi her zaman Kültür ve Turizm Bakanlığına veya yasal yollara başvurarak mağduriyetinin telafi edilmesini talep edebilir. Turizm İşletmesi Belgesi bulunmayan çoğu belgesiz işletmelerde ise ne yazık ki can ve mal emniyetine gerekli önem verilmemektedir. Belgesiz olan bu tesisler, tekneyi sevk idaresi altında bulunduran ve yeterli nitelikte deniz ehliyetine haiz olan kaptanın can ve mal güvenliğini kendisinin temin edeceğini ve kendi olanaklarıyla seyir yapacağını kabul ederek meydana gelecek hasarlardan dolayı mesuliyet kabul etmediklerini yaptıkları bağlama sözleşmelerinde belirtmektedir.

Soru
Soruyu Soran Kullanıcı - Necat Kaya

Cevap
Cevaplayan Uzman - Ali Erkan Bezirgan

Marina tesisinin önemli rüzgâr ve fırtına olaylarının görüldüğü bir lokasyonda bulunmaması en önemli faktörlerden biridir. Marinada, denizde veya karada bulunan teknenin özellikle kış ve çevre şartları mutlaka değerlendirilmelidir. Tekne kaptanları veya personeli öncelikle kuvvetli rüzgârlara karşı teknelerinde gerekli önlemleri almalıdır.Tekne üzerinde rüzgârdan etkilenerek hareket edecek malzemelerin bulunması hem kendi teknelerine hem de yanında bulunan diğer teknelere zarar verebilir. Bu yüzden yelkenli teknelerde, yelkenler kışlama öncesi sökülmeli, depolanmalı veya etkilenmeyecek şekilde kontrol altına alınmalıdır. Marina veya çekek yerleri çalışanlarının aldığı önlemlerle birlikte tekne personeli de kendi önlemini alarak yardımcı olmalıdır.Rüzgârların şiddetlendiği zamanlarda tekne personeli tarafından gerekli önlemleri alınması ve marina ile çekek yerlerinde çalışanlarının birincil hedefi saha kontrollerinde yatların durumları aksatılmadan kontrol alında tutulmalıdır. Özellikle karada bulunan teknelerin denizcilikte her zaman etkili olan çevre şartları değerlendirilerek kötü senaryolara karşı marinaların da önlem almaları gerekir. Eğer mümkünse marina tarafından dayanımı daha fazla olan metal payandalar kullanılarak teknenin desteklenmesi bu payandaların da zincir kullanılarak birbirine bağlanması dayanıklılığı artıracaktır. Marinaların deniz ve çekek alanında bulunan teknelerin farklı yapıları, değişik yükseklikleri ve yaygın bir alanda bulunmaları dolayısıyla fırtınalardan koruyabilmelerinin olanaksızlığından dolayı ancak rüzgârdan etkilenerek hareket edebilecek büyük malzemelere karşı muhtemel önlemi aldırırlar veya alırlar. Fırtınadan dolayı marina işletmesine ait kopan veya uçan bir parçanın tekneye, otoparktaki araçlarına ve mallarına zarar vermesi veya marina personelinin denizde bağlama kusuru tespit edilmesi halinde marinaya kusurundan dolayı rücu talebi olabilir. Fırtınadan dolayı hasar meydana gelmesi sonrası marinaya kusurundan dolayı rücu şiddete göre değişiklik gösterir. Rüzgâr 12 boforu geçer ise hukuken sorumluluk yüklenilmediği ve doğal afet sayıldığı genel uygulamadır. 12 bofor altında hasar meydana gelir ise marinanın kusuruna göre talep olabilir.Marinalar kendi hataları dışında fırtına hasarlarından dolayı mesuliyet kabul etmediklerini kontratlarında belirtir. Ancak fırtına ya da benzer hata ve hasarların tekrar etmemesini sağlamak için marina yöneticileri de dikkatsizlik ve özen eksikliği ile yönetim kontrolü eksikliğinden kaynaklanan ve yat sahibinin maddi, manevi zarar görmemesi için marina yönetimi her zaman sorumluluk taşıdığını bilmelidir.

Soru
Soruyu Soran Kullanıcı - İbrahim Önen

Cevap
Cevaplayan Uzman - Ali Erkan Bezirgan

Sigorta konusunun uygulama kapsamı marina işletmelerinin niteliklerine göre farklılık gösterebiliyor. Ancak Turizm İşletmesi Belgesi bulunan marinalar 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu hükümleri gereğince hazırlanmış Deniz Turizmi Yönetmeliği ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından onaylanan İşletme İç Talimatı, marina işletmesi yönetimine ve tekne donatanlarına bazı yükümlülükler getirmiştir. Bakanlıktan belgeli marina işletmeleri, taahhüt ettikleri hizmetleri aynen gerçekleştirmedikleri durumda, müşterilerine sunacakları hizmetler ve faaliyetler nedeniyle yapacakları işlemlerinden doğacak zararları tazmin etmeye karşılık olmak üzere, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belirlenen miktar ve kurallara uygun teminat vermek ve sigorta güvenliğini sağlamak zorundadır. Bunun için Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli marinalarda sigorta zorunluluğu olduğundan dolayı meydana gelecek olaylarda hasara neden olan marina bunun bedelini sigortası kanalı ile ödemesinin yapılması için üçüncü şahıs mali mesuliyet veya marina sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur. Bu doğrultuda işletme faaliyetlerinin yürütülmesi sırasında marina sınırları içinde bulunan; Ticari ünitelerin işletmecileri ve personeli ile donatan, malik, kaptan, amatör kullanım amacıyla tekne kiralayan kişiler ile mürettebat ve teknelerde bulunan kişilerin diğer teknelerde ve tesislerde meydana getirebilecekleri hasar ve zararları kusurlu olan taraf, doğan zararları tazmin etmekle yükümlüdür. Marina işletmelerinde maalesef denizciliğin geleneklerini bilmeyen bilgisiz bazı denizcilerimizin denizcilik kurallarını uygulamamalarından dolayı her zaman sorunlar ve hasarlar olabilmektedir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz: Marinalarda teknelerin manevra alanları genellikle kısıtlı olduğu için teknelerin hızları ve manevra kabiliyetlerinden kaynaklanan hasarlar. Deniz bağlama ve çekek alanında bulunan teknelerin farklı yapıları, değişik yükseklikleri ve yaygın bir alanda bulunmalarından dolayı fırtınalardan, yangınlardan korunabilmelerinin çok zor olması sebebiyle teknelerin birbirine ve tesise hasar vermesi sonucu oluşan hasarlar. Marina içinde bulunan herhangi bir teknedeki arıza ya da kullanım hatası sonucu oluşabilen ve büyük bir alanı etkileyebilen kirlilikler. Tesise dışarıdan gelen bakım onarım elemanı veya teknik servis firmalarının diğer teknelere veya marina tesisine verdiği hasarlar. Buna benzer çeşitli nedenlerle teknenin marina tesisinde bulunduğu/ bulunacağı sürede mürettebat ve yerli veya yabancı konukların meydana getirebilecekleri hasar ve zararlardan sorumlu olduklarına ilişkin olarak yeterli teminatlara sahip (full kasko ve 3. şahıs mali mesuliyet) sigortasının bulunmasını talep etmektedirler.

Soru
Soruyu Soran Kullanıcı - Selahattin Ege

Cevap
Cevaplayan Uzman - Ali Erkan Bezirgan

Kıyılarda doldurma yoluyla ve yüzer malzemelerle kazanılan alanlar üzerinde yapılabilen marinalar ülkemizde çeşitli özel sektör işletmeleriyle belediyeler tarafından da işletilmektedir. Her kamu kurumunun yetki ve sorumluluk alanlarındaki farklı yasal düzenlemeler, mevzuat fazlalıkları ve bunun neden olduğu karışıklıklar, kurumlar arasındaki iletişim ve koordinasyon eksikliği pek çok soruna neden olmaktadır. Marina tesislerinden yararlanacak olan tekneler, sahipleri, mürettebatı, tekne müşterisinin uyacakları yönetim ilkeleri, kalite seviyesi ve fiyat listelerinin onanması ile marinaların denetlenmesi bağlı oldukları; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı ve ilgili belediyelerin meclisi tarafından onaylanan ilke ve tarifelerinden ibaret olan kurumlar tarafından yapılır. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından belgeli; ü. çıpalı, dört çıpalı, beş çıpalı marinaların ‘Deniz Turizm Yönetmeliği’ kapsamında, üçüncü şahıs malî mesuliyet veya marina sorumluluk veya liman sorumluluk sigortası yaptırmaları da zorunludur. Ayrıca marina işletmeleri, konuklarına taahhüt ettikleri hizmetleri gerçekleştirmedikleri durumda ve faaliyetleri nedeniyle yapacakları işlemlerinden doğacak zararları tazmin etmek yükümlülüklerine karşılık olmak üzere, Kültür ve Turizm Bakanlığına işletme teminatını vermek zorundadırlar. Belgeli marinalar da münhasıran deniz turizmi araçlarına su, elektrik, bağlama, karaya çekme, bakım, onarım hizmetleri (tamir, kontrol ve benzeri bir tarifeye bağlanmayan özellik taşıyan hizmetler hariç) ile konuklarına yeme, içme, dinlenme, eğlence, konaklama, spor olanağı gibi hizmetleri içeren fiyat tarifelerini ayrıntılı olarak hazırlayarak eylül ekim aylarında bir sonraki yılın tarifesini Türk lirası karşılıklarını da belirtmek koşulu ile ABD doları veya euro cinsinden belirleyerek Kültür ve Turizm Bakanlığının il veya ilçe turizm müdürlüklerine onaylatırlar. Onanmış fiyat listesinin altında ücretlendirilmesi ise marina işletme yönetiminin takdirindedir. Farklı dinamiklere sahip marinalar ticari ve kâr amaçlı işletmeler olduğundan niteliklerine göre sundukları hizmet ve imkânlar, işletme anlayışları, fiyat politikaları gibi birçok konuda birden fazla kamu sektörü ile birebir ilişkili olan marinaları denetleme yetkisinde de değişik kurumlar arasında dağılması nedeniyle farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Marinaların denetleyen kurumlar ve denetledikleri konular aşağıdaki gibidir: Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakanlıktan işletme belgeli turistik tesis olan marinaların; “2634 sayılı Turizm Teşvik Kanunu” uyarınca düzenlenen ‘Deniz Turizm Yönetmeliği’nde yer alan klasifikasyonlara uygun olarak yönetim ilkelerine göre yönetilmesi ve marina işletmelerinden beklenilen hizmeti sağlayabilmeleri amacıyla denetlenme yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığının uhdesinde olup denetim süresi de bakanlığın takdirindedir. Milli Emlak Genel Müdürlüğü Hazinenin özel mülkiyetindeki veya devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar üzerinde marina yatırımlarına yönelik olarak bedeli karşılığında kullanma izni veya irtifak hakkı tesis edilmesine ilişkin uygulamalar ve denetimler. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Kıyı tesisi işletme izni belgesi ve denetimi. Yatlara ve yatçılara uygulanan Türk Limanları Yat Kayıt Belgesi (Transit log) uygulamaları Heliport işletme belgesi ve denetimi. Telsiz kullanım izin belgesi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kıyı Kanunu ve Kıyı Mevzuatı Uygulanmasına Dair Yönetmelik uygulamaları ve denetimleri. Çevre Kanunu ve ilgili yönetmeliklerine uygun şekilde marina işletmelerinde deniz ve çevre korunmasına ilişkin alınması gereken önlemler, denetimler ve ceza uygulamaları. Belediye İşyeri açma ve çalışma ruhsatı ile emlak, çevre, temizlik vergisi uygulamaları. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu uyarınca marinaların akaryakıt istasyonu lisansı alınması ve denetimler. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Yabancı bayraklı yatların marinalarda kışlama, bakım ve onarım amacı ile bırakılmaları halinde yapılan uygulamalar. Yabancı bayraklı yatların yatçı otolarına uygulanan sundurma ve antrepo işlemleri. Yabancı bayraklı yatların deniz hudut kapılarından giriş ve çıkışı yapılacak yat malzemeleri için yapılan uygulamalar ve işlemler ile denetimleri. Orman Genel Müdürlüğü Orman idaresinin hüküm ve tasarrufu altındaki alanlar üzerinde marina yatırımlarına yönelik olarak bedeli karşılığında kullanma izni, kira ve hasılat payına ilişkin uygulamalar ve denetimler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İşçi sağlığı ve işyeri güvenliği Makine Mühendisleri Odası Travel lift ile tekne taşıyıcısı denetimi

Soru
Soruyu Soran Kullanıcı - Özer Kavukoğlu

Cevap
Cevaplayan Uzman - Ali Erkan Bezirgan

Ülkemizdeki marinalar bildiğiniz gibi çeşitli özel sektör işletmeleriyle belediyeler tarafından işletilmektedir. Marinalar ticari işletmeler olduğundan niteliklerine göre sundukları hizmet ve imkanlar, işletme anlayışları, fiyat politikaları gibi birçok konuda farklılıklar ortaya çıkmaktadır. Marina tesisleri, kendilerinden faydalanacak olan tekne sahibi ve mürettebatının uyacağı yönetim ilkelerini ve fiyat listelerini bağlı oldukları kurumlar olan Kültür ve Turizm Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı, ilgili belediyelerin meclisi tarafından onaylanan bağlama ve hizmet tarifelerine göre uygularlar. Onanmış fiyat listesinin altında ücretlendirilmesi ise marina yönetiminin takdirindedir. Tekne sahibi de doğal olarak kalitesiyle fiyatı uygun olan ve en iyi hizmeti alabileceği marina arayışı içindedir. Özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığından Turizm İşletmesi Belgesi bulunan marina tesisleri, Marina İşletme Yönetmeliği uyarınca marina veya çekek yerinden yararlanacak olan tekneler için verecekleri hizmet süresince geçerli ve yeterli teminatlara sahip (full kasko ve 3. şahıs mali mesuliyet) tekne sigortasının bulunmasını şart koyar. Genel olarak tekne sahibi kendi teknesinde bulunan eşyaların kaybından, çalınmasından, hasara uğramasından ve mürettebatı, misafir ve müşterilerinin uğrayacağı her türlü zarar-ziyan ve kazalardan da kendisi sorumludur. Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli marinalarda sigorta zorunluluğu olduğu için meydana gelebilecek marina işletmesinin ihmali veya güvenlik zafiyetinden kaynaklı bir hırsızlık olayında hasara neden olan taraf bunun bedelini sigortası kanalıyla ödemek zorundadır. Taraflar anlaşma sağlayamadıkları takdirde tekne sahibi her zaman Kültür ve Turizm Bakanlığına veya yasal yollara başvurarak mağduriyetinin telafi edilmesini talep edebilir. Turizm İşletmesi Belgesi bulunmayan çoğu belgesiz işletmelerde ise ne yazık ki can ve mal emniyetine gerekli önem verilmemektedir. Belgesiz olan bu tesisler, tekneyi sevk idaresi altında bulunduran ve yeterli nitelikte deniz ehliyetine haiz olan kaptanın can ve mal güvenliğini kendisinin temin edeceğini ve kendi olanaklarıyla seyir yapacağını kabul ederek meydana gelecek hasarlardan dolayı mesuliyet kabul etmediklerini yaptıkları bağlama sözleşmelerinde belirtmektedir.