Ah o gemide biz de olsaydık...


MSC Cruises’ın Türkiye Ülke Müdürü Işın Hekimoğlu, Türk misafirler için farklı destinasyonlarda, tekrar tekrar yaşanan bir tutku haline geldiğini anlatıyor

Her sabah farklı bir limanda uyanmak, her gün yeni manzaralarla tanışmak; konaklama, yeme-içme, eğlence, spor, spa, çocuk etkinlikleri… Hepsi tek bir yerde, üstelik deniz manzarası eşliğinde. Ülkemizde 20 yıldır kruvaziyer seyahatlerinin öncülerinden MSC Cruises’ın Türkiye Ülke Müdürü Işın Hekimoğlu, bu tatil şeklinin Türk misafirler için farklı destinasyonlarda, tekrar tekrar yaşanan bir tutku haline geldiğini anlatıyor. 

YAZI: AYŞEGÜL BAKIŞ

İstanbul-MSC Cruises-Explora

 

20 yıldır Türk misafirlerin tercihlerinde ve seyahat trendlerinde ne gibi değişimler gözlemlediniz?

MSC Cruises olarak Türkiye’de 20 yıldır misafirlerimizle denizlerde yol alıyoruz. Bu süre zarfında kruvaziyer tatiline bakışın nasıl değiştiğine birebir tanıklık ettik. İlk yıllarda kruvaziyer seyahati, çoğu kişi için ‘hayatta bir kez yaşanacak özel bir deneyim’ olarak görülüyordu. Bugün ise çok daha ulaşılabilir, her yaştan misafirin tekrar tekrar tercih ettiği bir tatil biçimine dönüştü. Küresel verilere baktığımızda cruise tatili seçenlerin yaş ortalamasının 46,5 olduğunu, %36’sının 40 yaşının altında görüyoruz. Misafirlerin  %67’sinin X jenerasyonu ve daha genç olduğu 2024 yılına ait raporlarda ortaya koyulan bir gerçek. Bu yüzden bilinenin aksine cruise tatilinin daha genç bir kesime de hitap ettiğini söyleyebiliriz. Aynı zamanda cruise ile seyahat edenlerin  %28’i üç ve daha fazla jenerasyonu içeren geniş ailelerden oluşuyor. Bu da hangi yaştan olursa olsun herkese hitap eden seçenekleri barındırmasının ve bunun fark edilmeye başlamasının sonucu.

 Işın Hekimoğlu

Türk misafirlerimiz artık sadece güzel bir yer görmekle yetinmiyor; gemide sunulan gastronomi çeşitliliğini keşfetmek, çocuklarıyla birlikte özel aktivitelerden yararlanmak, rahatlatıcı spa deneyimlerinden faydalanmak ve aynı zamanda çevreye duyarlı bir tatil yapmak istiyor. Rotaya olan bakış da değişti. Bir zamanlar Akdeniz’in sıcak limanları tek tercih iken, bugün Karayipler’in turkuaz suları, Kuzey Avrupa’nın büyüleyici fiyortları ve Uzak Doğu’nun egzotik limanları da büyük ilgi görüyor. Hatta uzun rotalar, tematik seyahatler ve kültürel keşif turları her geçen yıl daha fazla talep görüyor.  Ayrıca lüks segmente olan ilgi de arttı. MSC Cruises gemilerimizde ayrıcalıklı bir bölüm olarak premium hizmet veren MSC Yacht Club konseptimiz, tam da bu segmente hitap ediyor. MSC olarak Explora Journeys adında ultra lüks segmentte hizmet veren yepyeni bir marka yarattık.  Özetle, 20 yıl önce tek bir hayal olan kruvaziyer tatili, artık Türk misafirlerimiz için farklı noktalarda, farklı deneyimlerle tekrar tekrar yaşanan bir tutku haline geldi.

 

Türkiye hareketli gemilerinizin kalkış limanları nelerdir?  

Öncelikle ülkemiz limanlarında yıl boyunca gemilerimizin olduğunu söyleyerek başlamak isterim. Bunu gerçekleştiren tek şirket olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Programlarımız yaz ve kış sezonu olarak ikiye ayrılıyor. Türkiye hareketli gemilerimiz İtalya ve Yunanistan’ın en gözde limanlarını içeren programlar gerçekleştiriyor. Yaz sezonunda her yıl mayıs ile ekim ayları arasında Türkiye’de iki gemimizle faaliyet gösteriyoruz. İlki, İstanbul hareketli dokuz gece on günlük Ege ve Adriyatik programlarını gerçekleştiren MSC Fantasia. Rotasında Korfu, Bari, Trieste/Venedik, Katakolon/Olimpiya, Pire/Atina ve Kuşadası/Efes yer alıyor. Sezon boyunca 19 kez İstanbul’dan hareket edecek. Bu programımızın kişi başı başlangıç fiyatı 999 euro olarak satışa sunuldu. İkincisi ise Kuşadası hareketli yedi gece sekiz günlük Ege ve Akdeniz programlarını gerçekleştiren MSC Divina. Türk misafirlerimiz tarafından çok ilgi gösterilen bir rotaya sahip. Santorini, Napoli/Pompei, Civitavecchia/Roma ve Mikonos limanlarını içeriyor. Sezon boyunca 22 kez Kuşadası’ndan hareket edecek MSC Divina’nın kişi başı başlangıç fiyatı ise 799 euro. Fakat sezon içinde o kadar çok promosyonumuz oluyor ki başlangıç fiyatları 479 euro’ya kadar düşebiliyor.

Türkiye limanlarının kış sezonunda programlara eklenmesi ise 2024 Kasım ayında başladı. 2024 Kasım-2025 Nisan ayları arasında her hafta İstanbul ve İzmir hareketli olarak yedi gece sekiz günlük Ege ve Adriyatik turları kapsamında MSC Sinfonia Korfu, Bari ve Pire/Atina limanlarını içeren programını gerçekleştirdi. Başlangıç sezonu olmasına rağmen bu programımız misafirlerimiz tarafından büyük ilgi gördü. Bunun da sebebi kişi başı 399 euro’dan başlayan fiyatlarla bu özel deneyime sahip olmalarıydı. Bu başarılı sezonun ardından bu yıl da yine kasım ile mart ayları arasında 19 sefer gerçekleştirmek üzere MSC Lirica gemimiz aynı şekilde ülkemizde olacak. 

Diğer yandan lüks yaşam tarzı seyahat markamız Explora Journeys filosuna ait Explora I de iki senedir yaz sezonunda ülkemizde ağırladığımız bir diğer gemimiz. Explora Journeys, konsept olarak alışılagelmiş rotaların dışında, popüler ve niş destinasyonları harmanlayan yolculuklar sunuyor. Explora I, Doğu Akdeniz programları kapsamında bu yıl Türkiye’de 21 sefer gerçekleştirecek. Dokuz kez İstanbul’dan biniş imkanı sunmasının yanı sıra Kuşadası, Bodrum, Bozcaada, Antalya ve Marmaris limanlarını da içeren programlara sahip. Lüks segmentte hizmet vermesi sebebiyle Explora Journeys için fiyatlarımız programa göre değişiklik göstermekle birlikte kişi başı 3.500 euro’dan başlıyor. 

Efes (Fotoğraf: Firina/Canva)

 

Türk yolcular en çok hangi rotaları tercih ediyor?

Farklı yaklaşımları olduğu için cruise seyahatini ilk kez deneyimleyecek ve tekrarlayan yolcular olarak ikiye ayırmakta fayda var. 2024 yılı sonunda yayınlanan verilere göre cruise yolcularının  %31’ini ilk kez cruise seyahati gerçekleştirenler oluşturuyor. Bu oran 2023’te  %27 iken, 2019’da %24’tü ve her geçen yıl bir büyüme olduğunu net şekilde ortaya koyuyor. İlk olarak, daha öncesinde bu deneyimi yaşamamış yeni cruise yolcularını ele alırsak, ilk tercih edilen genelde daha yakın yerler ve daha kısa süreli programlar oluyor. Türk yolcular için de bu Yunan Adaları oluyor. Fakat bir kez denedikten sonra ödenen fiyata karşılık alınan hizmet, yaşanan deneyim, tek seyahatte birden fazla liman görebilme imkanı ve bunların tümünü beş yıldızlı yüzen bir otelde gerçekleştirme fikri, sonrasında tatillerini tekrar cruise ile planlamalarını sağlıyor. Tekrarlayan yolcuların tercihleri daha uzak ve farklı destinasyonlar oluyor. Türk misafirlerimizin bu anlamda en çok ilgi gösterdiği programlarımız Batı Akdeniz, Kuzey Avrupa ve Karayipler oluyor. 23 gemimizle dünyanın her bölgesinde faaliyet gösteriyoruz. 

Dijitalleşen dünyada herkes kendi rezervasyonlarını oluşturabilme imkanına sahipken seyahat acentelerine duyurulan güven ise  %79’luk bir etkiye sahip. Seyahat danışmanlarının bilgisi, yönlendirmesi ve deneyimleri misafirlerin kararını etkileyen unsurlar arasında yer alıyor. 

 

Trieste (Fotoğraf: Gim42/Canva)

 

MSC Cruises’ın gözde gemilerinden bahseder misiniz? 

Bizim için gemilerimizi birbirinden ayırmak çok güç. Filomuzda her biri farklı özelliklere sahip altı farklı sınıf altında 23 gemimiz bulunuyor. Fakat MSC World America, filomuzun en yeni gemisi olması sebebiyle bu aralar göz bebeğimiz. MSC World America, Miami hareketli yedi gecelik Karayipler programları gerçekleştiriyor. Avrupa zarafetini Amerikan konforuyla buluşturan tasarımı, eğlence, gastronomi ve rahatlama olanaklarıyla denizler üstündeki en iyi gemilerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca yeni nesil gemilerimizdeki sürdürülebilirlik anlamında üst düzey bir teknolojiyle tasarlanmasını da çok önemli buluyorum. Türk misafirlerimizin gemilerimizde en çok beğendiği özelliklerin başında geniş, aile dostu tesisler geliyor. Çocuk kulüpleri, su parkları ve her yaş grubuna özel aktiviteler sayesinde, aileler tatillerini hem birlikte hem de bireysel keyif anlarıyla geçiriyor. Bunun yanı sıra, konforlu spa alanlarımız, spor salonlarımız da büyük ilgi görüyor. Gastronomi ise ayrı bir başlık. Türk misafirlerimiz, farklı dünya mutfaklarını keşfetmeyi seviyor; özellikle de İtalyan lezzetleri, deniz ürünleri restoranlarımız ve şeflerin özel imza menüleri en çok tercih edilen seçenekler arasında. Gemideki yemek deneyimi, tıpkı bir destinasyon gibi, tatilin en önemli duraklarından biri haline geliyor.

Cruise seyahati, diğer tatil seçeneklerine göre neden daha avantajlı? 

Cruise seyahati, aslında tek bir tatil içinde pek çok deneyimi bir araya getiren eşsiz bir konsept. Diğer tatil seçeneklerinde otelde konaklarken yalnızca tek bir yeri görürsünüz; oysa cruise yolculuğunda, valizinizi bir kez yerleştirerek birden fazla ülke ve şehri keşfedersiniz. Her sabah farklı bir limanda uyanmak, her gün yeni manzaralarla tanışmak, tatilin en büyük ayrıcalıklarından biri. Bir diğer avantaj, gemideki her şeyin elinizin altında olması. Konaklama, yeme-içme, eğlence, spor, spa, çocuk aktiviteleri… Hepsi tek bir yerde, üstelik deniz manzarası eşliğinde. Bu hem zaman hem de bütçe açısından oldukça avantajlı çünkü tüm bu olanaklar tek bir paket içinde sunuluyor.

Cruise seyahati ayrıca farklı yaş gruplarına hitap eden ender tatil biçimlerinden biri. Aileler, çiftler, arkadaş grupları ya da yalnız seyahat edenler için farklı deneyimler, aktiviteler ve sosyal ortamlar mevcut. 

Mikonos (Fotoğraf: Carmengabriela/Canva)

 

Cruise gemileri yapı itibariyle denizin içinde ama denizden uzak gibi görünüyor. Konuklarınızı denize daha yakın hissettirmek için gemilerde yapılabilen su sporlarından bahseder misiniz?

Cruise gemileri devasa yapılarıyla adeta yüzen şehirler gibi görünebilir ama biz misafirlerimizi denize olabildiğince yakın hissettirmek için hem gemi tasarımında hem de aktivitelerde pek çok detay sunuyoruz. Örneğin, MSC Seascape ve MSC Seaview gibi gemilerimizdeki geniş açık güverteler, cam yürüyüş yolları ve panoramik asansörler, misafirlere her adımda denizle iç içe olma hissi yaşatıyor.

Su sporları konusunda ise özellikle liman duraklarımızda misafirlerimize çok sayıda seçenek sunuyoruz. Karayipler’de şnorkelle mercan resiflerini keşfetmek, Akdeniz’in berrak koylarında kano yapmak, Yunan Adaları’nda yelken turlarına katılmak veya tropikal bölgelerde tüplü dalış deneyimi yaşamak bunlardan sadece birkaçı. Ayrıca özel adalarımızda -örneğin Karayipler’deki Ocean Cay MSC Marine Reserve’de- paddle board, jet ski, yüzme ve sahil voleybolu gibi aktiviteler de oldukça popüler.

Gemide ise havuzlarımız, su parklarımız ve bazı destinasyonlarda sunulan su bazlı egzersiz dersleri, misafirlerimize seyahat boyunca denizin keyfini farklı şekillerde çıkarma imkanı veriyor. Bizim için deniz sadece bir manzara değil; tatilin ayrılmaz bir parçası.

Santoroni (Fotoğraf: Michelle Raponi/Canva)

 

Türkiye’de ve dünyada müşteri profilinizde amatör denizcilerin nasıl bir yeri var? Örneğin; kendi tekneleriyle gidemeyecekleri rotaları MSC Cruise gemileriyle keşfetmeyi tercih edenler var mı?

Evet, kesinlikle! Özellikle denizle bu kadar yakın ilişkide olan denizcilerin, her türü deneyime açık olduğuna inanıyorum. Cruise seyahatlerini çoğu zaman hem yeni rotalar keşfetmek hem de denizcilik tutkusunu farklı bir boyutta yaşamak için tercih ettikleri bir gerçek. Çünkü cruise gemilerimiz, çoğu özel teknenin erişemeyeceği limanlara ve bölgelere ulaşabiliyor. Örneğin, Kuzey Avrupa’daki dar fiyortlar, Karayipler’deki uzak adalar, Atlas Okyanusu’ndaki ada ülkeleri veya Uzak Doğu’nun egzotik limanları, amatör denizciler için tekneyle uzun ve zorlayıcı yolculuklar gerektirir. MSC ile ise bu destinasyonlara konfor, güvenlik ve tüm lojistik detayların planlandığı bir seyahatle ulaşabiliyorlar.

Explora Journeys filomuzun gemileri ise ödüllü süperyat tasarımcılarının eseri. Bir cruise gemisinden ziyade süperyat olarak tasarlanmış, canlı ve samimi bir butik otel olarak adlandırabiliriz. Misafirlerimize kendi yatlarının konforunu hissettirmek için ferah alanlar, her zevke hitap eden restoranlar, barlar, lounge’lar ve eğlence seçenekleri sunuyor. Suitleri ise denizler üstündeki en geniş alanlara sahip. 35 ile 280 metrekare arasında değişen büyüklükleriyle her biri özel teraslı ve okyanus cepheli ‘denizlerdeki evler’ konseptiyle hizmet veriyor. Rotaları da niş destinasyonlar içerdiğinden bambaşka bir deneyim sunuyor. 

Türkiye, MSC Cruises’ın küresel rotalarında nasıl bir yere sahip? Ege ve Akdeniz’de yeni açılacak rotalar var mı? 

Türkiye, MSC Cruises’ın küresel rotalarında stratejik ve duygusal olarak çok özel bir yere sahip. Ege ve Akdeniz’in kesişim noktasında yer alması hem kültürel hem de coğrafi açıdan benzersiz bir değer yaratıyor. İstanbul, Kuşadası ve Bodrum gibi limanlarımız, yabancı misafirler için tarih, kültür ve doğal güzellikleri bir arada sunarken Türk misafirlerimiz için de gemiye kendi ülkesinden binip dünyanın farklı limanlarına ulaşma fırsatı veriyor.

Türkiye limanlarını içeren rotalar her sezon yüksek talep görüyor. Özellikle İstanbul kalkışlı Doğu Akdeniz seferlerimizde misafirlerimiz Yunan Adaları, İtalya ve Adriyatik kıyılarını tek bir seyahatte keşfedebiliyor. Kuşadası ise hem Efes antik kenti hem de çevresindeki doğal güzelliklerle dünya çapında en popüler duraklarımızdan biri.

Önümüzdeki sezonda Ege ve Akdeniz’de seferlerimizi artırma planlarımız var. Özellikle Türkiye kalkışlı daha farklı rotalar ve kültür odaklı seyahatler üzerinde çalışıyoruz. Amacımız, Türk misafirlerimize evlerinden başlayan kolay bir cruise deneyimi sunmak ve dünyanın dört bir yanından gelen misafirleri Türkiye’nin eşsiz limanlarıyla buluşturmak.

 

MSC Cruises olarak Türk misafirlere özel avantajlar sunuyor musunuz? 

Elbette, Türkiye ofisi olarak 20 yıldır faaliyet göstermemizin en önemli sebebi bu. Türkiye pazarı bizim için çok değerli ve Türk misafirlerimizin ihtiyaçlarını yakından tanıyoruz. Bu yüzden fiyatlandırma ve hizmet anlamında onlara özel avantajlar sunuyoruz. Örneğin, Türkiye çıkışlı veya Türkiye limanını kapsayan seferlerde özel fiyat kampanyaları ve erken rezervasyon indirimleri uyguluyoruz. Türkçe konuşan personelimiz, gemideki bilgi bültenlerinden menülere kadar pek çok içeriğin Türkçe olması, misafirlerimizin kendilerini evlerinde hissetmesini sağlıyor. Tatil planlamasında esneklik isteyen misafirlerimiz için ise dönemsel promosyonlarla kolaylıklar sağlıyoruz.