Aradığınız usta siz olun (1.bölüm)
Uzun seyirlerde teknenizi tanımalı, bazı parçaları değiştirebilmeli, temel problemleri çözebilmelisiniz.
Deniz Karamanoğlu Saral’a sorduk
Bu yazıyı teknemiz Deriska ile okyanus geçişine hazırlanırken yazıyorum. Birkaç gün sonra teknemizi bıraktığımız Valensiya’ya (İspanya) uçakla giderek teknedeki tamirat ve eksikleri gidermek için çalışacağız. Tam da bugünün konusu yani. 2021 Aralık ayında Akdeniz geçişi sonunda tekneden ayrılırken motor dahil pek çok arızamız vardı. Bu sene eylül ayında Akdeniz’den çıkıp Atlantik geçisi için Kanarya Adaları’na rota tutacağız. Bu yüzden yola çıkmadan bu arızaları gidermemiz gerekli.
Öncelikle uzun yola çıkacağınız teknenizi çok iyi tanımalısınız. Genel olarak motor, tekne elektriği vb. konularda bilgili olmanın dışında kendi teknenizdeki mevcut sistemlere hakim olmanız gerekli. Bunun için kitap okumak ve araştırmaktan daha iyisi teknede mesai yapmaktır. Güvenebileceğiniz bir usta veya teknik yeterliliğine güvendiğiniz bir kişi ile beraber teknenin tüm sistemlerini baştan aşağıya keşif yapmanızı ve çalışma mekanizmalarını öğrenmenizi tavsiye ederim. Çünkü birşeyler arızalandığında en yetkin usta bile tamire geldiği zaman ilk önce bir keşif yapar ve teknedeki arızanın sebebini tespit etmeye çalışır. Eğer siz sorunu doğru bir şekilde tespit edebilirseniz, işin en zor kısmını halletmiş olursunuz. Bunu yapabilmek tamir süresini ve maliyetini de çok ciddi oranda azaltır. Bu yüzden teknenizdeki tüm ekipmanı çok iyi tanımalısınız.
Motor yağ değişimi, yeni ve eski yağ
Genelde çıkabilecek belli başlı sorunlar vardır. Çoğu teknenin de tekrar eden arızaları oluyor. İnsanın karakteri gibi teknelerimizin de karekterleri var ve tabii ki de kusurları da olabiliyor ama bunları kontrol etmeyi, bunlarla başa çıkmayı ve yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Yani huyunu suyunu anlamak gerek. Ben bu güne kadar hiç sorun çıkartmayan, her şeyi aynı anda çalışan bir tekneye denk gelmedim.
Böyle bir yola çıkacak olan kişilere en büyük tavsiyem, hazırlık aşamasında çıkan problemler için usta çağırmadan önce kendileri çözmeye çalışmalılar. Tarif ile tamir dediğimiz bir yöntem vardır. Eğer siz problemi analiz edip yaklaşık bir tarifini yapabiliyorsanız, telefon ile destek alarak tamire başlayabilirsiniz. Birkaç seferden sonra da işi öğrenmeye başlarsınız.
Yazının konusu ‘açık denize çıkarken neleri tamir etmeyi mutlaka öğrenmeliyiz’ olmasına rağmen, bence bundan daha önemli olan şey tamir etmeye gerek kalmaması için arıza oluşmadan önce bir terslik olduğunu tespit etmek, alabileceğiniz önlemleri bilmek. Bu kısıma daha çok ağırlık verirseniz, emin olun daha az arıza ve tamirat ile uğraşırsınız. Bu konuyu biraz insan sağlığına benzetiyorum. Grip başlangıcında nasıl vücudumuz belirtiler gösteriyorsa (burun akıntısı, boğaz ağrısı, halsizlik vs.) ve belirtileri bildiğimizde, vücudumuzu tanıdığımızda önlem alarak yatağa düşmeden, ateşlenmeden dikkat ederek, küçük takviyeler ile iyileşebiliyorsak, aynısı teknemizin teknik ekipmanı için de geçerli. Motor hararet yapmadan önce, soğutma suyunu her gün eklememize rağmen eksildiğini tespit edebilirsek, biliriz ki bir yerden su kaçağı var. Bunu bulmalıyız ve çözmeliyiz.
Benim tecrübemde hastalıklar da arızalar da çoğunlukla aniden oluşmuyor, bir süredir devam eden belirtiler oluyor ve bu belirtileri görmediğimiz zaman ciddi arızaya dönüşüyor. Bu yüzden teknenin ve teknik mekanizmanın düzenli bakımının ve kontrolünün yapılması çok önemli. Burada yıllık bakımları kastetmiyorum. Teknede olduğumuz her gün, her seyre çıkmadan önce bazı temel şeyleri kontrol etmeliyiz.
Bunları tekneyi neta ederkenki kontrollerinize ekleyebilirsiniz. Kendinize kontrol listesi oluşturabilirsiniz.
Jeneratör impeller değiştirme pozisyonu
Motorda her gün kontrol etmenizi tavsiye edeceğim şeyler: Soğutma suyu seviyesi, alternatör kayışının gerginliği, yağ seviyesi, deniz suyu filitresinin kontrolü (özellikle deniz kirliliğinin yoğun olduğu yerlerde seyir yapıyorsanız) ve bir de görsel bir kontrol (Sintinede su, yağ var mı? Varsa temizlenmeli, sintineye düşen, vida, cıvata vs. var mı? Varsa mutlaka birşeyler gevşemiş ve yerinden çıkacak demektir.) Bu kontrolleri yaptıktan sonra da gözlemlerinizi kısaca seyir defterine motor saati ile beraber not edin.
Benzer kontrolleri her seyir öncesinde güverte donanımı içinde yapmalıyız. Tüm güverteyi görsel olarak kontrol edip, hareketli donanımı (makaralar, kilitler vb.) elle kontrol edip birşeylerin gevşemediğinden emin olmalıyız. Bir küçücük vidanın yerinden çıkması bazen çok büyük problemlere yol açabiliyor. Bunları yaptıktan sonra da tespitlerinizi seyir defterine yazmanızı öneririm.
Uzun seyirlerde yani üç-dört günden uzun sürecek yolculuklarda, tekne ve mekanizmalar devamlı hareket halinde olduğu için de bir takım aksaklıklar olabiliyor. Yukarıda bahsettiğim günlük kontrollerinize seyir halinde iken devam etmelisiniz.
Teknemizin su alması durumunda bu suyu tahliye etmek için kullanacağımız ilk sistem olan sintine pompaları da elektrik ile çalıştığından sudan ve sintinenin nemli ortamından kolaylıkla etkilenip bozulabiliyor; ihtiyaç anında çalışmadığı tespit ediliyor. Bu yüzden günlük kontrollerimize sintine pompalarının kontrolünü eklemenizi öneririm.
En azami olarak bilinmesi gereken, motor ile ilgili ana sistemlerin nasıl çalıştığı ve elemanların neler olduğu. Örneğin motor-jeneratör için; yakıt sistemi ve devreleri, su soğutma elemanları ve devreleri, elektrik sistemi, yağ sistemi ve devreleri, hava sistemi ve devreleri şeklinde beş ana kategoriye ayırabiliriz. Bunların içinde de basit olarak kayış değişimi, impeller değişimi, yağ değişimi, filitrelerin kontrolü gibi basit şeyleri mutlaka yapabilmeniz gerekli.
Tekne elektronikleri ile ilgili olarak; akü şarj sistemlerinin çalışıp çalışmadığını kontrol edebilmek ve elektrik sistemleri ile ilgili herhangi bir şeyi anlayabilmek için ihtiyacınız olan temel beceri voltmetre kullanımı ve 12/24 V sistemde kablo bağlantısı/fiş bağlantısı yapabilmektir. Temel bir elektrik bilgisine sahip olmak, özellikle emniyet bakımından çok önemli. Kabloları kurcalamaya başlamadan önce ne yapmamanız gerektiğini de bilmeniz gerek.
Herhangi bir sistemi tamir etmeyi öğrenmeden önce arıza aramanın sistematik yollarını öğrenmenizi tavsiye ederim. Sonrasında tarif ile tamir metodu ile kendinizi geliştirebilir, teknenizin arızalarını kendiniz çözmeye başlayabilirsiniz. Tabii ki tamir için ihtiyacınız olacak bol yedek parça ve dolu bir alet çantasını yola çıkmadan tedarik etmeyi unutmayın.
Teknedeki günlük kontroller
Motor-jeneratör
*Yağ kontrolü (seviye ve renk)
* Kayış gerginliği ve durumu
*Soğutma suyunun kontrolü
*Filtrelerin kontrolü
*Görsel sintine kontrolü
Güverte
*Hareketli donanım (makara, kilit vb.) gevşemediğinin kontrolü
*Armanın ve halatların görsel kontrolü (paslanma, aşınma, kopma vs.)
Diğer
*Sintine pompalarının ve sintinelerin kontrolü
*Akü seviyelerinin kontrolü
*Buzdolabı/dondurucu ısılarının kontrolü
Prof. Dr. Ömer Öge’ye sorduk
Bir motoryat ile uzun seyire çıkmak demek birkaç yüz deniz mili seyir edip, bir haftadan uzun süre o teknenin imkanları dahilinde yaşantımızı sürdürebilmek anlamına gelir. Çoğu zaman tekne halkına eşlik eden misafir aileler de olacağı için, teknenin performansı ve kapasitesi daha da zorlanır. Sadece marinalarda ya da iskelelerde konaklamalar ile yapılan seyirler gerçek uzun seyir sayılmazlar, kara ile bağlantının olmaması anlaşılmalı. Teknenin her fonksiyonu 24 saat boyunca faal olur ve hizmet eder.
Uzun süreli seyirlerde benim hiçbir arıza yaşamadığım, kısa sayılmayacak denizcilik hayatımda, bir ya da iki kezdir. Kısa seyirlerde de arıza çıkar ama bir hafta sonu seyahatinde jeneratörünüz bozulsa bile o kadar umursamazsınız. Zaten ertesi gün marinaya döneceksinizdir. Ama uzun süreli seyahat demek aylar önceden yapılmış planlar, kurulmuş hayaller ve davet edilmiş misafirler anlamına gelir. En küçük aksaklık bile keyif kaçırır.
O nedenle birçok arızanın seyirde kaptan tarafından giderilebilmesi çok önemlidir, özellikle kara ulaşımının olmadığı koylarda ya da açıkta kaldıysanız. Deniz yoluyla bir ustanın size ulaşması üç kuruşluk faturayı canınızı acıtacak rakamlara çıkarır ama bazen o devasa faturaya bile şükredersiniz ki bunu Hırvatistan’da kuyruk hidrolik hortumu patlamış (kuyruklu makinede bu dümensiz kalmanız anlamına gelir) ve bunu lifti olmayan bir marinaya, 100 mil öteden sürat teknesi ile gelerek, karada 20 dakikada değiştirilecek 30 santimetrelik hidrolik hortumu şnorkel ile dala çıka üç saatte değiştiren servise 3.000 euro ödemiş birisi olarak söylüyorum. Helali hoş olsun, gecenin karanlığında radarsız ve chartplotter’sız marinalarına geri döndüler kahraman gibi. Biz de sabah yolumuza devam ettik kaldığımız yerden. Eğer tekneyi yedekletip, lifti olan bir yere çektirmek zorunda kalsaydım fatura en az iki katı olurdu.
Akademik formatta davranarak bu yazıyı da giriş, yöntem ve sonuç şeklinde irdelemek gerekir. Öyleyse; uzun süreli seyir yapacak bir motoryatın belli bir cesamette (42 feet üzeri, tercihen 50 feet üzeri) ve donanımda olması gerekir. Seyir öncesi düzenli makine ve jeneratör bakımlarının yapılmış olması ve çalışmayan herhangi bir aksamının bulunmaması gerekir.
Her şeyden önce telefon ettiğinizde bayram günü bile telefonu açan ve telekonferans yöntemi ile denizin ortasında sizin sorunu çözebilmenizi (tabii ki o şartlarda çözülebilecek bir sorun ise) sağlayacak bir servise sahip olmaya çalışın. Ne mutlu bize ki böyle bir servise sahibiz. Tabii ki teknede o sorunun ‘uzaktan kumanda’ ile çözülmesini sağlatacak alet ve malzemenin de bulunması gerekir. Bizden örnek verirsek; servis botlarının kıçtan takma motorlarında sadece iki adet röle bulunur, bir haftalık tatilde ikisi de bozulur mu? Evet bildiniz, ikisi de sırayla bozuldu. Ve Menan ustamız, telekonferans yöntemiyle teknede bulunan uygun kablo ve pabuçları bize kullandırarak, röleleri bypass ettirerek tatilimizi dingisiz geçirmemizi engelledi.
Birçok arızayı giderebilecek ya da sorunu bypass edecek bilgi ve birikime sahip olmak istiyorsanız teknenizde servis ya da onarım yapılırken gözlemlemeli, yapılanları sorgulamalı ve parçaları tanımayı hedeflemelisiniz. Tamir esnasında havuzlukta içkinizi yudumlamayı tercih ederseniz, makine dairesinde dünyanın yörüngesi değiştirilse haberiniz olmayacaktır.
Makinelerin tahriki teknemizi yürütürken, seyir ekipmanına ve donanımlarına bakılarak belli mesafe seyir yapılacak, sonra denizde, demirde ve koyda kendimizi sabitledikten sonra belli bir süre karadan bağımsız yaşanacak ve sonra da teknemizi deniz zemininden ayırıp yine aynı şekilde seyir ile marinaya/limana geri dönülecek. Teknede yaşarken enerjiye, suya ve tuvalet/kanalizasyon sistemine ihtiyacımız olacak. Yani belediye hizmetlerini bize o süre boyunca teknemiz sağlayacak.
Bizi istediğimiz yere ulaştıracak olan makineler, insan için sağlıklı atan bir kalp neyse, tekne için de o demektir. Bakımı yapılmış makineler de sorun çıkarabilir ve yolda kalma sebebi olabilir ama daha nadirdir.
Yol yaparken makinelerde çıkabilecek en sık sorun impellerin kanat kopması ya da göbek sıyırması nedeniyle hararet yapacağından devre dışı kalmasıdır. Eğer çift makineye sahip bir motoryat kullanıyorsanız tek makine ile bir limana ulaşabilirsiniz. Teknede mutlaka bir takım impeller yedeği bulundurulmalıdır. Ayrıca impeller yuvasının kapağının su sızdırmasını engelleyecek sıvı ya da kağıt conta mutlaka bulunmalıdır. Ben yedek olarak iki yılda bir rutin olarak değiştirilen, bakımda çıkmış sağlıklı impellerleri yedeğe koyuyorum ki gelenek budur. Kendiniz değiştiremeyecek olsanız bile özellikle büyük makinelerin impellerleri tatil beldelerinde bulunmaz. Usta geldiğinde çıkarıp impelleri kendisine vermeniz büyük bir zaman kazancı olacaktır.
Makinelerin üzerindeki kayışlar da aynı otomobil motorlarında olduğu gibi her an sıyırabilir ve o makineyi devre dışı bırakabilir. Özellikle büyük makinelerin kayışlarını değiştirmek kolay değildir ama yine serviste değiştirilmiş sağlıklı kayışları yedeğe koymak akıllıca bir harekettir. Bazen yakıt sisteminde istenmeyen bir partikül nedeniyle tıkanma motorun yakıtsız kalmasına sebep olarak stop ettirir ya da çekişten düşürür. O nedenle tüm yakıt sistemini takip edecek bilgiye sahip olmalı ve motorun havasının nasıl alındığını bilmekte şiddetle fayda var.
Bazen motorlarda herhangi bir kaçak olmamasına rağmen motor yağı azalıp yağ uyarısı gelebilir (hayaletler çalar bazen makineden yağı), o nedenle makineleriniz hangi numara yağı kullanıyorsa o yağdan en az bir galon teknenizde bulunmalı. Bazen yağ müşürü patlar ve yağı azaltır, bu gibi durumda da yedek yağ sizi en yakın limana yetiştirebilir.
Seyir elektroniklerinin arızalarına çok yapabilecek bir şey olduğunu düşünmüyorum. Ancak sigortalarının yanmaları durumunda değiştirmek için uygun sigortaları teknede bulundurmak lazım. Zaten teknede başka da birçok sigorta olduğu için cam ve bıçak sigortalardan birer takım bulundurmak gerekir, bazen tekneye gelen elektrikçi bile sizden sigorta isteyebilir. Teknenin bir miktar yedek parçayı barındırıyor olması size zaman kazandırır.
Teknede, flybridge motoryatlarda çoğunluk böyledir, çift seyir elektronik sistemi varsa bir tanesinde arıza çıksa bile diğeri size yol gösterir. Nitekim bu yazıyı yazmakta olduğum seyirden önce flybridge’deki chartplotter arızası nedeniyle servise gidip yetişemediği için alttaki chartplotter’ı yukarıya taşıdık. Eğer tek sisteminiz varsa ya bir el GPS’i ya da ikinci el, uygun fiyatlı bir chartplotter’ı yedeğe koymak düşünülebilir…
Gidiş yolumuzu bitirdik ve artık seçtiğimiz koya demir atıp dinlenme zamanı, yani ırgat görev başında. Hiç yağ kaçağı yoksa bile ırgatların dört-beş yılda bir yağının değiştirilmesi ve 10 yılda bir de servis tarafından açılıp gözden geçirilmesi gerekir. Yeterince denizde kalan her kaptanın ırgat dişlisi sıyıracaktır, işte o sıyıran dişliyi çöpe atmak yerine bir tornacıda kaplatıp yedeğe koymak bizim ırgatımızın Selimiye’de sıyırdığında elektrikçiyi Marmaris’ten bir saatte ama dişliyi İstanbul’dan iki günde getirtme trafiğini toplamda bir saate indirger. Irgatların içindeki keçeler zorlanma durumlarında kolaylıkla sızdırabilir ve zincirliğe sızdığı için de gözden kaçması gayet doğaldır ve yağsız kalan ırgat hemen dişliyi sıyırır. Teknenin burnunda yüzerken zincirlik tahliyesinden akıntı görüldüğünde uyanık olmak gerekir. Irgatlar 90 numara, kalın dişli yağı kullanırlar ve her yerde bulunmaz. O nedenle teknede 1 litre olmalı, ince sıvı gres de iş görebilir. Irgat yağını vida kılıklı bir tapayı açarak doldururuz, bunun için teknede 50 cc’lik bir enjektör bulunması bu dolumu çok kolaylaştırır. Yağ ekledikten ve limana döndükten sonra o ırgatın ivedi olarak bakıma gitmesi gerekir. Irgat demişken hatırladım; zincirin krom fırdöndüye bağlı son baklası rutin olarak paslanmış ve kesilip atılması gerekliydi. Teknede avuç içi taşlama olmasına rağmen marinada gürültü yapmamak için klasik demir testeresi ile 10 milimetre zincir baklasını 10 dakikada ikiye ayırdık. Teknede bulundurulmalı ama çok kolay paslanıyorlar. Demirin sıkışması gibi durumlarda da zincir kesmek için kullanılabilir.
Koyda demirdeyiz ve kara ile bağımız olmadan enerjimizi temin edip tatilimizi yaşayacağız. İki enerji kaynağı seçeneğimiz var; jeneratör ve güneş panelleri ki motoryatların çoğunluğunda ikinci seçenek mevcut değildir. Motoryatlar enerji bağımlısı araçlardır ve enerjisiz kalmayı bir yelkenli kadar tolere edemezler. O nedenle jeneratör bakımları her yıl yapılmalı ve yine ana makineler gibi jeneratörün de impeller yedeği bulundurulmalı ama çıkma değil, sıfır impeller olmalı. Jeneratör ana makinelere oranla çok daha fazla saat çalışacağından impeller parçalanması ya da sıyırması jeneratörlerde çok daha sık görülen vakalardır. Mesela ana makinelerin 10 saat yol yaptığı bir seyirde jeneratör 100 belki daha fazla saat çalışacaktır. Jeneratörün impeller lastiğinin değiştirilmesi oldukça kolaydır ve yine conta gerektirir. Uygun çapta bir çektirmenin teknede bulunması tecrübesizler için ya da sıkışmış impellerin çıkarılması için kolaylık sağlayacaktır. Çoğunlukla dizel ana makinelerin yağı teknenin jeneratörü için de uygundur ama farklılıklar durumunda jeneratör için de yedek yağ bulundurulmalıdır.
Güneş paneli ve kontrol cihazları arızanın sık görülmediği ürünlerdir ancak bu seyahatimiz de panelden gelen eksi kablonun klemens içindeki yüzükten sıyrılması nedeniyle arıza yaşandı. Teknemiz de çok geniş spektrumda alet edavat olmasına rağmen klemensin setskur cıvatası Plevne’den çıkmam diyen şanı büyük Osman Paşa gibi inat etti, taa ki kendisinin göbeğini bir uçtan diğerine matkap, uygun uç ve matkap yağı ile delip geçene kadar. Eğer başarılı olamasaydık jeneratörümüz güneş enerjisi desteğinden mahrum kalacaktı ve o nedenle tekneye ilk alınacaklar listesinin başına yedek bir MPPT cihaz yazıldı.
Yeri gelmişken arızaları giderebilmek için teknede çeşitli aletlerin de bulundurulması gerektiğinden bahsetmek gerekir. Özellikle her boydan bir tornavida takımı ve bunun çeşitli ebatlarda tekil tornavidalarla desteklenmesi gerekir. Bir yıldız ve bir de düz topaç tornavida teknede olmalıdır ve basık alanlarda kullanılabilecek yegane tornavida tipidir. İyi ve uzun bir alyan takımı olmazsa olmaz.
Tam takım bir düz ağız anahtar seti ve mümkünse karşılığını tutmayı sağlayacak ikinci bir takım, bir fort pense, kurbağacık ve İngiliz anahtarı teknede olmalı. Özellikle 6, 8 no gibi en küçük açık ağız anahtarlar teknede bulunmalıdır. İyi bir lokma takımını da unutmayalım.
İyi marka aletlerimiz alet çantasında, salonda ve koltuğun altı dolapta durmasına rağmen deniz ortamında çil pas yapabildiğinden kalitesiz ürünlerden kaçınılmalı. Senede birkaç kez takım çantasının içine sıvı gres ya da aktif yağ püskürtülmesi aletlerin pas yapmasını engeller.
Teknenizde bazen ender boyutta tapa ve somunlar olabilir, bunları açacak aletleri mutlaka teknenizde bulundurmanız gerekir çünkü tekneye gelen ustanın takım çantasında da bulunmayabilir. Mesela botu kaldıran vinç görevini de gören pasarellanın, O-ring’i patladığı zaman Knidos’ta bir guletten hidrolik yağı temin ettiğimizde, teknede bulunan ve ne işe yaradığını bilmediğim 32 numara açık ağız anahtarın pasarella yağ dolum tapasını açacak yegane alet olduğunu öğrenmiştim. Pasarella motoryatların olmazsa olmazıdır ve arızaları da çoğunlukla o-ring’in patlaması sonucu hidrolik sistem kaçağıdır. O nedenle teknede 5-6 litre uygun hidrolik yağı ve bir o-ring takımı bulundurulmalı. Birden fazla hidrolik hortum olan sistemde hortum yırtılmasında görev yapabilecek boyutta bir joker hidrolik hortum tutmanın faydası vardır, hemen temin edip bulundurayım ben de. O-ringler teknede çeşitli alanlarda sızdırmazlık için kullanılabileceğinden çok gereklidir.
Enerji konusunu tamamlarken tekneye çeşitli kesitlerden birkaç metre kablo ve kablo pabucu ve muff türü eklerden koymakta yarar vardır. Bazen sorunu çözecek adam yan teknenin kaptanı çıkar ama malzeme bulamazsanız işiniz görülmez. Nitekim sanayi çarşısında değil, bir koydasınızdır.
Geriye kaldı su ve kanalizasyon işleri; basitçe suyu depodan musluklara aktaran hortumlar ve suyu basan hidrofor sistemidir ve motoryatların çoğunda su yapıcı bulunur. Hidroforlar sorun çıkardığında tamiri pek mümkün olmayacağından teknede yedek bir hidrofor can kurtarıcıdır. Değiştirmek oldukça kolaydır ve sadece hortum bağlantısı ile artı eksi elektrik uçlarını bağlamak gerekir. Arızalı hidroforu limana ulaştıktan sonra tamir ettirebilirseniz yedeğe koyarsınız ama olmuyorsa yeni bir yedek satın almanız şiddetle tavsiye olunur. İşte bazen kaynamış hortum bağlantılarını sökmek ve yeni bağlantılar için hortumu ısıtmak gerekir ve bunun için teknede bir ısı tabancası bulundurulmalıdır. Güneşte solan chartplotter kapaklarını bu ısı tabancası ile pırıl pırıl yapabileceğiniz de işin bonusudur. Su tertibatında oluşacak yırtılmalarda kullanmak üzere uygun çapta belli uzunlukta hortum ve paslanmaz kelepçeler teknede mutlaka olmalıdır. Ayrıca set halinde satılan ahşap tıpalar siz hortumu onarıncaya kadar hortum ağzını tıkamak için de kullanılır, teknede olmalıdır. Bir beyaz mastik, şeffaf slikon, mastik tabancası ve sızdırmazlık bandı teknenin demirbaşlarıdır, her an gerek duyulabilir.
Su yapıcılar oldukça basit cihazlardır ve sistemine kolayca hakim olunabilir. Üzerinde bolca bağlantı fittingi ve hortum bulunur, bunlardan her an su kaçırabileceği için bu fittingleri ve uygun hortumlardan belli uzunlukta yedeği teknede bulundurmak gerekir. Su yapıcıların üzerinde bulunan partikül filtreleri özellikle marinalarda çalıştırılırsa çok kısa sürede dolar ve pompayı sıkar, üretim yapamazlar, o nedenle teknede 5 ve 25 mikronluk filtrelerden mutlaka bulundurulmalı ve sık sık değiştirilmelidir. Su yapıcımızın en önemli parçası olan üçlü valfi bozulduğunda Türkiye’de bulamamış, yurt dışından getirtmiştik ve eskisini hemen onartıp yedeğe koyduk. Sorun sadece 2 santimetrelik bir membranın yırtılmış olmasıydı.
Tuvalet ve pis su sistemi teknenin en sevimsiz ama hayati sistemidir. En sık yaşanan sorun yanlışlıkla klozete kağıt atılması sonucu o tuvaletin tıkanmasıdır. Söküp temizlemeyi bir kere öğrenen herkes yapabilir, usta çalışırken gözlemlemek gerekir. Ayrıca bazen sertleşmiş feçes de tuvaleti tıkayabilir. Bu durumda bir tuvalet pompası can kurtarıcı olur. Bazen de tıkanmış tuvaleti dürtüklemek gerekir, bunun için teknede her zaman birkaç tane yarım metre uzunluğunda 1X1 santimetre çıta tutabilirsiniz, kullan ve at formunda… Motoryatların çoğunda elektrikli tuvalet bulunur ve bunlara su basan selenoidler vardır. Eğer tuzlu su kullanıyorsanız çok sık tıkanma, valfi açmama veya açık kalma sorunu yaşayabilirler. Bu durumda selenoidin üstüne birkaç kez tornavida sapı ile vurmak sorunu çözebilir ama sökülüp temizlenmediği sürece nüks kaçınılmazdır. Ve en garantisi de yedek bir selenoiddir. Sonuçta işlem iki hortum ve iki kablo bağlantısından ibaret. Daha önce bahsettiğim gibi, bir tatil beldesinde o selenoidi değiştirecek elektrikçi bulmak çok kolay ama selenoid köy bakkallarında maalesef satılmaz.
Motoryatların çoğunda kirli su tankı deniz seviyesinden aşağı konumdadır ve tahliye için bir maceratör bulunur. Maceratörler bir elektrik motoru, parçalayıcı bıçak ve impellerden
oluşan bir pompa sistemidir. Sorun çoğunlukla impellerin parçalanmasından oluşur. Tamiri kolaydır, impeller değiştirilirse sorun çoğunlukla
giderilir. Onarılmış veya yeni bir maceratör teknenin yedeğinde olmalıdır. Üzerlerinde sigorta vardır, bunun için de aynı şey geçerli. Takıp çıkarması oldukça kolay ama bir o kadar da mide bulandırıcıdır.
Bazen kirli su tankı deniz tahliye vanası ya kapanmaz ya da açılmaz. Hep açık kalması durumunda hele ki tankınız deniz seviyesinden yüksek konumda ise hep sızdıracağınızdan hiçbir denizde koyda barınamazsınız. Bu sorunu vana değişinceye kadar gidermek için teknenizde her iki ucunda hortumunuzun çapına uygun hortum rekoru takılı bir plastik vana ve uygun kelepçeler yedeğinizde bulunmalıdır. Hortuma su seviyesinden yüksek bir alanda takacağınız bu vana, açık kalmış deniz vanasının görevini yerine getirecektir. Kapalı kalmış vanaları değiştirene kadar yapabileceğiniz eğer bu vanaya yakın başka bir vana var ise T bağlantı eki, uygun rekorlar ve yeterince hortum ile bypass sağlamaktır. Bizim teknemizde sadece kaptan kamarasının tuvalet vanalarına yakın başka vana bulunmadığı için onlar sorun çıkarma ihtimali en az olan ama bir o kadar da pahalı olan kompozit vanalar ile
replase edildi.
Son olarak koylarda bizi kıyıya, restorana, alışverişe ulaştıran dingi motorumuzdan bahsetmeliyiz. Su soğutması için impeller bulunan kıçtan takma motorun impellerini değiştirmek pek kolay değildir, çoğunlukla kuyruğu sökmek gerekir ancak teknede bulunması, gelecek ustaya verilecek nadide bir parçadır. Yine uygun buji ve buji anahtarı teknede olmalıdır. Azmak tipi yerlere girildiğinde kıçtan takma motor çamur çeker ve su atmayı bırakır. İşte su çıkış deliğinden gönderilecek kalın bir misina bu tıkanıklığı anında çözer. O nedenle dingide bir karış kalın misina tutun.
Tekne işi keyif işi olduğu kadar sorunlar dünyasıdır. Birçok hevesli bu sorunlar yüzünden bu sevdadan vazgeçer, yılar. İşin özü olabildiğince bakımlı tekneye binmek ve teknenizin donanımına hakim olup gerekli materyali beraberinizde taşımaktan geçer. Herkese sorunsuz bir yaz sezonu dilerim.