Balıkçının akıllı seçimi


Hobilerin her zamankinden daha değerli olduğunu öğrendiğimiz pandemi sürecinde balıkçılık merakı olan denizciler için Smartliner’ın Fisher 22 modelinin test seyrindeyiz.

Huyum kurusun, herhangi bir tekneyi test etmeden önce üreticinin internet sitesine bakar ve bende ne merak uyandırırsa yapacağım testi ona göre planlarım. Neresini kurcalayacağımı, neleri zorlayacağımı kafamda şekillendirdikten sonra bir kenara yazar, testin akabinde de tecrübemle kıyaslayıp kendime not veririm. 1987 yılında kurulan Smartliner, özellikle 25 feet altı teknelere ilgisini ve tecrübesini yoğunlaştıran bir marka. Bizi deneme seyri yapmamız için davet eden ise Aquamotor firması. Aquamotor’u Naviga okurları iyi hatırlayacaktır çünkü bu firmayı Axopar, Chaparral, Robalo ve Seabob markalarının Türkiye distribütörü olarak biliyor, yıllardır dergimiz sayfalarında keyifle konuk ediyoruz. Bu defa Aquamotor ekibinden Ömer Ergüner ve Mert Özbatur ile birlikte güzel bir havada marinada buluştuk.

Baştan kara bağlı Fisher 22, bir adet 150 HP Mercury Pro XS dıştan takma motoru ile firmanın ofisinin hemen önünde bizi bekliyordu. Yüksek küpeştesi ve baş tarafa yakın ve sancakta konumlandırılmış kabini ile asimetrik tasarımı gayet dikkat çekiciydi. Marinanın bu bölümü yüksek olduğu için tek hamlede baş taraftan kolayca geçip adımlığın yardımıyla tekneye biniverdim. Baş taraftaki iki kişilik oturma yerinde kabine dayanan sırt minderi ile rahatlık sağlanmıştı. Yukarıda konumlandırılan zincir dolabı sayesinde buraya oturduğunuzda ayaklarımı ileri doğru başaltına uzatabildim. Oturma yerinin altı da saklama alanı olarak değerlendirilmiş.

Baş tarafta elektrikli ırgat ve deniz demiri görevi gören elektrikli motor seçeneği de sunan modelde, asimetrik yerleşim planı sebebiyle iskele taraftan kolayca havuzluğa geçebildim. Geçişteki krom tutamağın yeri ve uzunluğu gayet iyiydi. Havuzluğun sancak ve iskelesinde yer alan uzun saklama alanları kamış oltalar ve diğer ekipman için düşünülmüş. Sancak ve iskelede ikişer adet olmak üzere toplamda dört adet olta yuvası vardı. Yine sancak ve iskeleye serpiştirilmiş dört adet krom tutamak hem balık tutarken, hem de kötü hava koşullarında havuzluk içinde güvenli hareket edebilmemize el veriyordu.

Akıllı yerleşim planı

Kıç taraftaki oturma yeri aslında 45 litrelik bir buz kutusu. Üzerindeki minderi ve sırtlığı ile iki kişilik koltuk tadındaydı. Sancak kıç tarafında tatlı su sistemi, livar gibi seçeneklerin yanı sıra test ettiğimiz teknedeki gibi istenirse ayarlı başlıklı duş sistemi de aksesuarlara eklenebiliyor. Hemen altında iç tarafta yer alan kapaktan akü şalterlerine erişiliyordu. İskele taraftan kıça açılan havuzluk kapısı hem tekneden inip binmeye hizmet ederken, büyük balık peşinde olanların trofelerini içeri kolayca almalarını sağlıyor. Motorun yanından uzanan platformda bulunan teleskopik merdiven ve yay şeklindeki krom tutamak deniz merdivenini kullanışlı hale getirdiği gibi sportif balıkçılıkla uğraşanlar için güç alınacak bir tutamak konumunda yerini almış. Kumanda panelinin de bulunduğu kapalı kabin, sürgü kapı ile tamamen kapalı ya da yarı açık kullanılabiliyor.

Büyük camlar ile görüş çok açık ve iki yandaki camların açılabilir olmasıyla çok havadardı. Sancak tarafta yer alan kaptan koltuğu hareketli ve iki ayrı yükseklik seçeneği sunuyordu. Geniş tasarlanmış asimetrik ön konsolda telsiz, balık bulucu, chartplotter, devir göstergesi ve sigorta paneli yer bulurken hali ile gaz kolu da sancakta yer almış. Kaptanın ayak dayama yeri aynı zamanda içine kimyasal tuvalet konulabilen bir bölme görevi görüyordu. İskele tarafta yer alan koltuk katlanarak içeride alan yaratılabiliniyordu. Tabandaki saklama alanlarının birinde sintine pompası mevcut. Hem manuel hem de elektrikli sintine pompası bulunan teknede baş ve kıç tarafta LED aydınlatmalar var. Genel bakışta balıkçılık ve günlük kullanım gibi iki farklı amaca da hitap eden bir tekne çıkmış ortaya. Teknenin sağını solunu kurcaladıktan sonra halatları çözüp 150 beygirlik Mercury Pro XS ile deniz performansı için marinadan ayrıldık.

Seyirde

Rüzgâr 6-7 knot civarında, deniz sakindi. Biraz yaramazlık yapıp kızdırmaya çalıştım. Öncelikle 2400 devirde 12-14 knot sürat ile düz rotada seyrime başladım. Asimetrik tasarım bir tekne olmasına rağmen iskele kıç omuzluk ve sancak kıç omuzluktaki ağırlık değişikliğine tepkisi şaşırtıcı derecede olumluydu. Deviri 2750’ye çıkardığımda süratin 15-16 knot’ları bulmasına karşın durum değişmedi. Boyuna ve küpeşte yüksekliğine bakıldığında Fisher 22’nin dengesi beni epey şaşırttı. Parkurda tek tekne olmanın avantajı ile uçlarda neler yaşayacağımı görmek üzere devri artırarak manevralara başladım. 5260 devirde 30,4 knot sürat ile iskele alabandaya cevap çok başarılı ve devamlı turda 24-25 knot sürat ile manevraya tutunabildi. İskele alabandadan sancak alabandaya geçiş oldukça güvenli ve hiç tedirgin etmedi. Yarattığımız karşı dalgada devamlı turda tutunma oldukça başarılıydı. Dengesi, kullanım konforu ve verdiği güven ile açıkçası Fisher 22 beni etkilemeyi başardı. Sportif balıkçıları hedef alan bu modelin günlük kullanım için de talep görmesi kaçınılmaz.

Teknik özellikleri

Tam boy: 6,28 metre (platform dahil)

En: 2,24 metre

Draft: 0,41 metre

Motor aralığı: 115-150

HP Ağırlık: 1.130 kilogram

Klasifikasyon: C-Kıyı

Yolcu sayısı: C Klasikasyonu için 7 kişi

Yakıt kapasitesi: 130 litre