Tatillerinde tekneden ve denizden uzak kalmak istemeyenler, size sesleniyoruz. Tekne oteller, seyyahların son gözdesi.

Su üstünde uyumanın keyfi hiçbir şeye benzemez. Gözünüzü maviliklere açmak, pencereyi araladığınız an iyot kokusunu içinize çekmek ya da hiçbir şey yapmadan sadece suya bakmak. Denizden gelen o rahatlatıcı duygunun iyileştiremeyeceği bir problem yok sanki. Tekneyle çıktığımız tatillerde bunların hepsini yaşıyoruz. Ama ya teknesiz tatillerde? Neyse ki artık dünyanın neresine giderseniz gidin, kalabileceğiniz tekne ya da yüzen ev bulmanız mümkün. Çoğuna otel rezervasyon sitelerinden ulaşabilirsiniz. Bir sonraki seyahatinizde farklı bir deneyim yaşamak istiyorsanız, İsveç’ten İngiltere’ye, Avrupa’nın en güzel tekne otel ve yüzen otellerinden dördüne göz atmanızı tavsiye ederiz.

İngiliz tarzı

İngiltere’nin o meşhur, ince uzun kanal teknelerinden biri Larkspur. Ancak geleneksel İngiliz kanal teknelerinin ne kadar dar olduğunu bilenler için Larkspur’un yaklaşık 1,5 metre daha geniş olduğunu belirtelim. Dışarıdan pek havalı görünmese de içerisi tam bir ev sıcaklığında. İngiltere’nin güney kıyısına yakın Bath şehrinde Avon Kanalı’nda bağlı Larkspur’un içinde tam donanımlı mutfak, iki kamara, salon bulunuyor. İçerisinde altı kişi konaklayabiliyor. L tipi mutfağı, dört kişilik yemek masası, koltuk takımıyla İngilizlerin geleneksel kulübeleri (cottage) tadında. Dolayısıyla aile ve kalabalık arkadaş tatilleri için çok uygun. Eğer soğuk İngiltere günlerinde kalmaya cesaretiniz varsa, çıtır çıtır yanan odun sobası içeriyi ısıtıyor. İsterseniz hiç hareket ettirmeden sadece teknede yaşamanın tadına bakabiliyor, isterseniz palamarları çözerek Bath ve çevresini gezebiliyorsunuz. Meşhur Roma hamamları ya da İngiltere’nin en uzun kanal kilidi Caen Hill Locks’u ziyaret edebiliyorsunuz. 29 kilidin bulunduğu Caen Hill Locks’u geçiş, İngiliz denizciler için bir ayin gibi. Bir açık deniz kadar heyecanlı olmasa da İngiltere’deki kanal seyirleri, etrafındaki yemyeşil bahçelere sahip geleneksel İngiliz evleri, denizci tipi pub ve restoranlarıyla farklı bir keyif sunuyor tekne meraklılarına.

Kahraman Kuzeyli

Bir zamanlar denizlerde kurtarma teknesi olarak görev yapan Reddingsboot Harlingen Boat, yaşlanınca modern eklemeler yapılarak bir otele dönüştürülmüş. Tekne, Lilla Marras ismiyle 1979 yılına kadar 105 kurtarma operasyonuna katılmış, 45 kişinin hayatını kurtarmış. Kuzey Denizi’nin sert sularına yıllarca direnen nostaljik dış görünümü yaşlanmasına rağmen hâlâ ne kadar güçlü olduğunu da gösteriyor. Maceralı günleri geride bırakan tekne, artık konforlu bir otel teknesi olarak tatile gelenleri ağırlıyor. Reddingsboot Harlingen Boat, Hollanda’nın kuzeyindeki Harlingen şehrinde bulunuyor. Bu teknede kalmak çok farklı bir deneyim çünkü içi sıradan bir otel odasından çok farklı. Güverteden inen demir merdivenle ulaşılan kamarada nilüfer çiçeği şeklinde tasarlanmış iki kişilik yatak yer alıyor. Banyosunda da ahşap bir küvet, salonunda da iki adet konforlu koltuk var. Kahvaltı servisiyle birlikte kablosuz internet imkanı da sunuluyor. Eğer teknede sadece konaklamanın da ötesinde bir deneyim yaşamak isterseniz, kaptan tutarak iki saatlik turla eski kurdun denizlerde hâlâ ne kadar atik olduğunu görebiliyorsunuz. Ayrıca denizci Harlingen şehrinde deniz fenerinin ve yerel restoranların tadına varabilirsiniz.

Arşipel güzeli

İsveç’in ilk yüzen oteli Salt&Sill. Göteborg’dan arabayla 45 dakika uzaklıktaki Klädesholmen Adası’nda, bir deniz üstü platforma kurulmuş. Son derece modern ve aydınlık odalara sahip. Her odası Göteborg’un doğayla iç içe geçmiş arşipeline bakan Salt&Sill’de kapınızı açtığınız an denizdesiniz. Altı odaya sahip otelin dekorasyonu kuzeyli sadeliğinde. Balkonunuzdan merdivenle denize inebiliyorsunuz. Tabii eğer kuzey denizinin buz gibi soğuk suyunda yüzecek kadar cesaretliyseniz. Otelin üstündeki güneşlenme alanı hem güneşin hem de okyanusun tadını çıkarmak isteyenler için. Otelin hemen yanına demirlemiş katamaranda ise sauna bulunuyor. Katamaranın üst katında ise ısıtılmış suyla doldurulmuş açık hava küveti yer alıyor. Otel bünyesinde geleneksel İskandinav yemekleri sunan bir restoran da hizmet veriyor.

Tam denizci

Yine İngiltere’de, bu kez ülke denizciliğinin kalbi olan Isle of Wight’dayız. İngiltere’nin güneyinde, Manş Denizi’nde bulunan bu küçücük ada, dünyanın en önemli yelken yarışlarına da ev sahipliği yapıyor. Bembridge Limanı’ndaki The Harbour Houseboat ise tam anlamıyla teknenin üzerine kondurulmuş sevimli ahşap bir ev. Altı büyük ve üç çocuğun kalabildiği bu tekne ev dört geniş odaya sahip. İçerisinde açık mutfağın bulunduğu salonun kayar kapıları doğrudan teknenin pruvasındaki güverteye açılıyor. Salonunda sekiz kişinin yemek yiyebileceği kocaman bir yemek masası var. The Guardian gazetesi tarafından İngiltere’nin en iyi tekne evlerinden biri seçilen The Harbour Houseboat, iç tasarımıyla da dekorasyon dergilerine konuk olmuş. Tekne evin bulunduğu Bembridge Limanı, uçsuz bucaksız plajlar, İngiltere’nin en iyi deniz mahsulleri restoranları, marketler ve pub’larla dolu. Yelkenden sörfe, yürüyüşten kanoya kadar da birçok etkinlik imkanı bulunuyor.