Kanatlandık, uçuyoruz
Pegasus 50 ile Pendik'te 30-35 knot arasında güneybatılı rüzgârda yaptığımız seyirde, Poseidon sağ olsun bize ‘Marmara Okyanusu’ atmosferi yarattı.
Slovenya yapımı Pegasus 50 ile Pendik açıklarında 30-35 knot arasında güneybatılı rüzgârda yaptığımız seyirde, Poseidon sağ olsun bize ‘Marmara Okyanusu’ atmosferi yarattı. Dünya seyahatleri ve uzun seyirler düşünülerek tasarlanan bir tekneyi denemek için bundan daha iyi bir fırsat olamazdı.
Yazı: Nail Baktır (KAYRA YELKEN)
Pegasus 50’yi ilk olarak kasım ayında MarinTurk İstanbul City Port Pendik’te düzenlenen Bosphorus Boat Show’da gördük. Etkinlik sırasında kısa bir süre tanıma fırsatımız oldu ancak doğal olarak bu bize yetmedi. Fuar sonrasında bir deneme seyri için Türkiye temsilciliğini üstlenen SK Yachting yetkilileri ile sözleştik.
İlk olarak şunu belirtmek isterim ki Pegasus 50 dış görünümü ile denizcileri kendine hayran bırakan bir cazibeye sahip. Bizim deneme seyrine çıktığımız, bu markanın 1 gövde numaralı teknesi. Sonrasında dört adet daha denize inmiş, altıncı tekne ise Ocak 2023’te teslim edilecekmiş. Slovenya yapımı Marko Pas&Miha Breksvar imzasıyla üretilen, ‘sınıfının en hafif ve en güvenli okyanus teknesi’ olarak tanıtılan modelin ilk gövdesi turuncu renkte üretilmiş. Arkasından gelenler de alışılmışın dışında değişik gövde renkleri ile satışa sunuluyor. Üreticinin en hafif tekne olarak tanımlamasının nedeni üretiminde yapısal perdelerde ve teknenin ana kısımlarında yaklaşık
%50 karbon fiber vinilester-epoksi-karbon sandviçler kullanılması. 50 feet’lik teknenin toplam ağırlığı 12.300 kilogram. Bu ağırlık normalde 38-40 feet’lik teknelerde söz konusu oluyor. Hele bir de alüminyum, metal vb. gövdeye sahip boydaşlarına göre daha hafif. Pegasus 50 daha çok okyanus geçişleri ve uzun seyirler düşünülerek ve güvenlik ön planda tutularak tasarlanmış.
Kullanım, rahatlık ve dış mekan
Deneme seyrine çıktığımız gün Pendik’te rüzgâr 30-35 knot arasında güneybatılı esiyordu. Bu da bize Marmara Denizi’nde okyanus şartlarına yakın bir ortam sağlamış oldu. Gerçi bizler kendi aramızda Marmara Denizi’ne özellikle lodosta dalga yüksekliği normalden fazla olduğundan “Marmara Okyanusu” da deriz!
Pegasus 50, az sayıda mürettebat ile kullanıma göre tasarlanmış. Özellikle havuzluk bölümünde geniş bir alan bulunuyor. Oturma grupları ve orta masa gayet iyi konumlandırılmış. Masada ayrıca çekmece şeklinde bir buzdolabı ve oturma gruplarının altında depo alanları mevcut. Motor dairesine orta masanın altındaki büyük bir kapak vasıtasıyla ulaşılıyor. Kıç tarafta manuel kontrollü hareketli yüzme platformu büyük ve geniş bir alan yaratmış. Tüm halat ve ekipmana ulaşım; yelken açmayı, kapamayı ve yelkenlerin idaresini kolaylaştıracak şekilde planlanmış. Ayrıca zorlu hava şartlarında otopilotu devreye sokup içeride salon bölümündeki kokpit masasından elektronik ekipman yardımıyla tekneyi kullanabiliyorsunuz. Rüzgâra yakın seyirlerde tekne yatıkken özellikle dümende tabanı düzeltmeye yarayan bir hareketli ayak desteği konulsa süper olurdu. Sonraki üretimlerde bu yapılmış. Havuzluk ve tüm güverte suni tik ile kaplanmış (tabii bunun sebebi de hafiflik).
Katamaran tipi teknelerde olduğu gibi içeriye geniş ve rahat bir kapıdan sadece iki basamakla girilen bir salonda 360 derecelik bir görüş alanına sahip kokpit masasından seyir imkanı sağlanmış. Salonda aynı zamanda yatık seyirlerde hareket edebilen ve düz durabilen yemek masası ile her türlü ekipmanın bulunduğu mutfak mevcut. Mutfak teknenin yatık olarak yaptığı seyirlerde kolay kullanım düşünülerek U şekilde dizayn edilmiş.
Havuzluk kısmına geri dönersek hardtop’lı serpinti körüğünde ön camlar istenirse açılacak şekilde üretilmiş. Ayrıca tavanda da tente elle çok kolay bir şekilde toplanıp yelkenleri rahat görebilmenize imkan tanıyor. Genelde hardtop’lı teknelerde tavanın açılır olmaması yüzünden hem yukarıyı hem de önümüzü görmekte zorlanırız.
Kıç altında kamara yerine motor dairesi ve 3-4 metrelik dingi konabilecek bir de depo alanı bulunuyor
Karbon çift dümen, çift pala ve hidrolik dümen sistemiyle donatılmış. Böylece çok rahat dümen tutulabiliyor. Dümenlerin hemen önünde iskele ve sancaktaki ikişer adet çift hızlı elektrikli vinçler yardımı ile yelkenleri rahatlıkla açabiliyoruz. Kasara üstünde herhangi bir halat sistemi bulunmuyor. Ana yelken hardtop üstünde palanga sistemi ile iskele dümen tarafına gelen ıskota yardımıyla kullanılıyor. Cenova self tacking (kendinden tramolalı) sistemli. Gerçi self tacking sistemlerde cenova yerine flok diyoruz ama bu teknede baş ıstıralya ile direk arasındaki mesafeden dolayı gayet büyük bir ön yelken mevcut. Ana yelken 69,30 metrekare ve flok ise 36,49 metrekare ebatlarında. İstenirse 188 metrekare asimetrik ve 100 metrekare Code 0 ile de kullanıma göre hazırlanmış. Çünkü hafif havalarda bir teknenin vazgeçilmez yelkenleri bunlar. Bizim test günümüzde yüksek hava olduğundan bunları deneyemedik. (Polar diyagramdan hafif hava performansına dair verileri alabilirsiniz.) Ama yüksek hava performansına gelirsek orsa seyrinde 8 knot’ları gördük. Dar apaz ve apaz seyrinde 12-15 knot süratlere kadar çıktık. Keza geniş apaz ve pupada da 13-14 knot’larda seyir yaptık. Fabrika verilerine göre 100°’den 22 knot’lık bir rüzgârda 12 knot sürat yapabiliyormuş. İçeride ve dışarıda B&G ve Simrad elektronik ekipmanı ile donatılmış. Tekne 75 beygirlik sail drive şanzımanlı Volvo Penta dizel motor, 3,6 kW’lık Fischer Panda marka jeneratör, Schenker Zen marka 50 saat/litrelik su yapıcı ve salon üstündeki dört adet toplam 600 watt’lık esnek güneş panellerinin yanında hidro jeneratörle donatılmış.
İç mekan
Salon ve mutfak bölümlerinden yukarıda bahsetmiştik. Ayrıca yelkenli teknelerde başta ve kıçta bulunan kamara yerleşimi yerine bu teknede alışılmışın dışında bir düzen tercih edilmiş; üç kamara da teknenin baş tarafında konumlandırılmış. Başa doğru uzanan bir koridorun sonunda bir ana kamara, bir çift kişilik, bir de ranzalı kamara ve iki tuvalet-banyo yer alıyor. Yani kıç altında kamara yerine motor dairesi var ve 3-4 metrelik dingi konabilecek bir de depo alanına sahip.
Pegasus 50 için hafif tekne demiştik, işte bu hafifliği sağlayabilmek adına tekne içinde ahşap duvarlardan ve ağırlık yapacak yatak başları, mobilyalar vb. lüks görünümlü aksesuarlardan kaçınılmış. Hatta yarış teknelerinde olduğu gibi kuru fiber iç mekan görüntüsü özellikle kamaralarda göze çarpıyor. Tabii bu bir tercih meselesi, eğer bunun gibi bir tekneyle okyanusları aşacaksanız lüks detaylar çok da önemli değil bizce. Hal böyle olunca ses ve ısı yalıtımı biraz daha arka planda kalmış.
Karar
Eğer bir gün okyanuslarda dolaşarak denizleri hızlı ve güvenli bir şekilde aşmak istiyorsanız, altınızda Pegasus 50 gibi bir teknenin olması size aradığınız emniyet, sağlamlık ve konforu sağlayacaktır. Ayrıca kaliteden ödün vermeden size bu imkanı sağlayan Pegasus 50’nin şık tasarımı sayesinde herkesin gözünü kamaştırabilirsiniz. Güzel denizlerde güzel tekneler görmek dileğiyle...
Pegasus 50’nin teknik özellikleri
Tam boy: 14,98 metre
En: 4,93 metre
Su kesimi: 2,30 metre
Ağırlık: 12.300 kilogram (kuru)
http://info@pegasus-yachts-turkey.com
Polar diyagramdan teknenin hafif hava performansına dair bilgi edinebilirsiniz
Tekne fırınlarındaki gibi hareketli sisteme sahip olan yemek masası, tekne yatık durumdayken düz pozisyona gelerek rahatça yemek yemenizi sağlıyor