Koruncuklar Bozburun’a geliyor

Bu yazı, Naviga'nın Ekim 2023 tarihli sayısından alınmıştır
Koruncuk Vakfı ve Bozburun Yacht Club, kız çocuklarının denizi sevmeleri ve bu bilinci hayatları boyunca taşıyabilmeleri adına bir ‘deniz kültürü kampı’ başlatıyor. Milli yelkenci Edhem Dirvana ile Koruncuk Vakfı’ndan Berrin Yoleri’nin ortak girişimleriyle hayat bulan projeye, Türkiye’nin farklı illerinden 25 kız çocuğu katılacak. Cumhuriyet’in 100. Yılı’nda denizci Türk kadınları yetiştirmek adına hayata geçirilen proje kampında; kanodan yelkene, yüzmeden meditasyona, yürüyüşten seminerlere kadar çok kapsamlı bir program yer alıyor.
YAZI: ELİF DİKMEN
Denizciliği hayatın her alanına taşımayı hedefleyen proje, ekim ayı boyunca üç hafta sonu Bozburun’daki kulüp tesislerinde gerçekleşecek. 6 Ekim’de başlayacak ilk hafta sonu buluşması, 29 Ekim’de son bulacak. O günkü hava koşullarına uygun olarak belirlenecek etkinlikler, denizle ilgili genel bilgilerin paylaşılmasını da içeriyor. Bozburun Yacht Club’da konaklayacak gençlere destek olacak Edhem Dirvana’ya ailesi, sanatçı dostları ve kendileri de Türkiye’de denizci olarak yetişen Nazlı Çağla Dönertaş, Melis Baykan, Bilge Öztürk ile Yasemin Akyıl ilham olmak için eşlik edecek. Türkiye’nin yelkende ilk dünya şampiyonu olan Güray Zünbül de projede yer alan bir diğer isim. Yelken sporcusu Semih Yalman ise motivasyonu artırmak ve deneyimlerini paylaşmak üzere alanda.

Koruncuk Vakfı Mütevelli Heyet Üyesi Berrin Yoleri
Geliştirdiği önleyici, koruyucu ve iyileştirici modelleriyle, temel ihtiyaçları ve eğitime erişimleri risk altındaki çocukları güçlendirmek için çalışan Koruncuk Vakfı’nın yanı sıra Hamit Naci Mavi Vatan Vakfı, Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu/ KÜDENFOR projenin ilk destekçileri olarak yer alacak, Yeşil Kundura da denizci hediyeleriyle Bozburun’a gelecek.

Hayat boyu denizcilik
Kız çocuklarını denizle tanıştırıp farkındalıklarını artırmak ve geleceğe kalıcı bir etki bırakabilmek adına hazırlanan proje; kendi kararlarını alabilen, bağımsız bireyler yetiştirme hedefi taşıyor. Denizle iç içe büyüyen Edhem Dirvana, yakından tanıdığı bu kültürün tam da dünya bir dönüşümdeyken öğretilmesi gerektiğini düşünüyor.
Dirvana bu konudaki görüşlerini; “Bir spor olarak yelken, yarış esaslı olarak görülür ama bireyin hayatına bambaşka katkıları vardır; ileride hangi mesleği seçerse seçsin, bunun katkılarını görür. Örneğin yelkeni, denizi bilen kişi geometriyi, astronomiyi, coğrafyayı vb. de bilir, hayatına dahil eder. Kararlarını; koşulları değerlendirerek en doğru şekilde vermeye başlar. Üstesinden gelmeyi, keyif almayı, kendine güvenmeyi ve paylaşmayı öğrenir. Bu proje de kız çocuklarımıza denizi tanıtıp yollarını çizerken kalıcı bir etki bırakmayı hedefliyor” diye özetliyor.
Gelecek senelerde genişleyerek sürmesi beklenen projenin yaratacağı farkındalık, yerleşik izler bırakmayı amaçlıyor. Dirvana’ya göre, bir yaşam sanatı olan denizciliğin tanıtılması ile gerçekleşecek kültürel aktarım, denizin kıymetini bilmemiz için de oldukça değerli. Bunu bilhassa dezavantajlı bölgelerde yaşayan kız çocuklarına öğreterek başlama hedefinin, ülkenin geleceği adına da önem taşıdığını vurguluyor. Çağdaş, kendine güvenen, kendi kararlarını alabilen bireylerin yetişmesi için çocukların kulaklarına deniz suyu kaçırarak işe başlayacaklarını belirten Edhem Dirvana, hissettiği umudu geleceğe taşıyor.