Pelagic 77
Pelagic 77’nin hikayesi, Puerto Williams’tan çıktıktan sonra seyredeceği sularda, sıra dışı kaptanı Skip Novak ile yazılacak.
Bu yazı Naviga'nın Haziran 2020 sayısında yayınlanmıştır.
Yazı: Ayşegül Bakış
Tasarımcısı Tony Castro’nun çizgileri, tersanesi KM Yachtbuilders’ın uzmanlığı ile suya kavuştuktan sonra tıpkı ondan önceki Pelagic’ler gibi en zorlu denizlere açılıp gençlerin yepyeni keşiflerine tanık olacak.
Tony Castro
Puerto Williams: Keşiflerin, rüzgârın soğuk nefesiyle yoğurulan efsanevi maceraların başlangıç noktası. Antarktika seyahati denince tüm gözlerin çevrildiği Şili’nin Beagle Kanalı’na bakan 2.400 nüfuslu liman kasabası.
Skip Novak: Kutuplar, macera ve yelken kelimelerinin karşılığı adeta. 1977’den bu yana dört kez Whitbread Round the World Yacht Race katılımı. Yelkenin yanı sıra dünyanın farklı noktalarında tırmanma gezileri. 1987’de tırmanma ve yelken tutkusunu birleştireceği kutup gezilerini yapmak için inşa ettirdiği teknesi Pelagic’in suya kavuşmasından beri, soğuk iklimlerde geçen binlerce mil.
Skip Novak
Pelagic: 20 yıllık Güney Okyanusu ve Antarktika deneyimi. Katlanabilir salma ve dümen palası ile alçak sulara rahatça girebilme yeteneği. Ardından gelen Pelagic Australis ve Pelagic 77’ye aktarılan tecrübe.
Yelkenle macera ve eğitim
Skip Novak’ı anlatmaya sayfalar yetmez. Yarışçı, dağcı, maceraperest, yüksek enlemlerin yelkencisi. Yıllardır Pelagic ve Pelagic Australis’e gelen maceraperest konuklarına hiç tatmadıkları deneyimleri yaşatan Novak, aynı zamanda bu sulardaki deneyimini benzer projeler için danışmanlık yaparak da değerlendiriyor. Pelagic Yachts adını verdiği tekne serisi, denizcinin yıllardır gördükleri ve yaşadıklarının kağıt üzerine dökülmesiyle ortaya çıkmış. Güneyde ya da kuzeyde soğuk denizleri tecrübe etmek isteyenler için ideal keşif yelkenlileri olan Pelagic serisinin son müşterisi ise iş adamı Nicolás Ibáñez Scott.
Scott’un çocukların eğitimine katkı sağlamak için hayata geçirmeye karar verdiği proje, Skip Novak’ın bu güne kadar yaptıklarıyla örtüşünce Pelagic 77, yıllardır proje olarak beklediği raftan çıkarak, çizim masasında yerini alıyor. Masanın başında ise Pelagic Australis’te olduğu gibi Tony Castro oturuyor. 70’lerde ünlü bir yarış skipper’ı olduğu günlerden beri Novak’ı tanıyan tasarımcı “Yüksek enlemlerde seyir deneyimini yaşamak isteyenler için farklı modeller tasarlayarak Pelagic Yachts’ı birlikte formüle ettik. Skip’in bu sulardaki deneyiminden ve tavsiyelerinden faydalanarak beş model çizdik” diyerek Pelagic Yachts’ın ve bu modelin nasıl ortaya çıktığını anlatıyor.
Novak, Scott, Castro ile Portekizli, İspanyol, İngiliz ortak yapımı olarak gelişen projeye dördüncü ulusun eklenişini ise KM Yachtbuilders’ın sahibi Eeuwe Kooi’den dinleyelim: “2018 Boot Düsseldorf’ta tekne sahibinin temsilcisi olarak Jordi Griso ile tanıştık. Bize Güney Georgia, Patagonya ve Şili gibi yüksek enlemlerde yelken yapacakları bir tekne aradıklarını söyledi. Skip Novak’ın bahsi geçen tekne sahibi olduğunu çok sonra öğrendik.” Benzer alüminyum tekneler inşa eden Hollandalı tersane, Novak ve Castro’dan geçer not almayı başarınca farklı kültürlerin ve bakış açılarının bir araya gelmesi ile Pelagic 77, bir projeden gerçek bir tekneye dönüşüyor.
Skip Novak’ın da dediği gibi, “Pelagic Australis’in evrim geçirmiş hali olan araştırma teknesi, seyir bölgesine göre özelliklerle donatıldı: Otonomi, yelken seyrinde kullanım kolaylığının yanı sıra Pelagic felsefesine uygun şekilde ıssız yerlerde teknik destek olmadan ekibin onarımlarını yapabilmesi de gerekiyor.”
İki karbon direkli bir uskuna olan Pelagic 77, yelken alanının bölünmesi sayesinde vinçlerin ve furling sistemlerinin elle kullanılmasını mümkün kılıyor. İki ana yelken de birbirinin aynı ölçüye sahip ve kıçtaki yelken baştaki direğe takılabiliyor. 150 HP’lik iki Yanmar motoru gerektiğinde devreye girmek için hazır bekliyor. Kıç aynada keşif RIB’i yer alıyor. Burada aynı zamanda direğin hasar görmesi durumunda iletişimi kaybetmemek için bir uydu-navigasyon anteni var. İkinci RIB ise güvertede duruyor. Dizel ısıtıcı ve özel olarak kamaralara kadar uzanan radyatör sistemi, dondurucu soğuklarda ekibi ısıtacak şekilde konumlandırılmış.
Geniş kumanda mahalli, yaşam alanı ve mutfak, ekibin güvertede olduğu zamanlar haricinde rahatça vakit geçirebileceği şekilde planlanmış. Altı çift kişilik kamarası olan teknede iki banyo yer alıyor. Diğer Pelagic’te olduğu gibi bunda da tamiratlar için ayrılmış bir atölye mevcut. Bambu kullanılan iç mekanların en önemli özelliği aydınlık olması. Yeni modelin eskisinden farkını şu sözlerle anlatıyor Castro; “Bu Pelagic daha büyük, 24 metrenin biraz altında. Skip’in eski teknesinden öğrendiklerini ve yeni fikirlerini uyguladığımız bir tasarım. Gövdenin kıç tarafının daha geniş olması ekstra denge ve alan sağlıyor. Buna ek olarak Şili’nin güneyinde gençlerle yelken eğitiminde kullanılacağı için yelken planını değiştirdik ve manuel vinçlerle kullanılabilecek hale getirdik. En büyük değişikliklerden biri makinenin olduğu alanın genişlemesinin bakım
işlerini kolaylaştırması. Bir diğeri de salma. Daha önceki teknede bulunan tamamen içeri çekilebilen salmayı modern kısa su kesimli torpil salmayla değiştirebileceğimizi düşündük. Eski tasarım tekne içinde büyük yer kaybına yol açıyordu. Çift dümen palası sistemi aynı kaldı.”
Tersanenin sahibi Eeuwe Kooi ise aynı soruya şu yanıtı veriyor: “Benzer özelliklerde ama navigasyon ekipmanı ve konfor bakımından daha modern bir tekne. İç mekanı da daha kullanışlı. Tony Castro, Pelagic 74’te başarılı olan tüm tasarım elemanlarını alıp biraz daha büyüttü.”
Alüminyum gövdeli Pelagic 77, sahibinin istediği gibi oldukça sade bir tasarıma sahip. Dolaşacağı ıssız sularda mühendis ya da usta yardımı olmadan kendi kendine yetebilecek donanımları var. Programlanabilir akıllı kontrol sistemleri ya da elektrikli vinçleri yok. Yılın sekiz-dokuz ayını devamlı olarak seyirde, üç ayını da bakımda geçirecek. Konuklarıyla yelken yaparken arızalanmaması, onarıma ihtiyaç duymaması gerekiyor. Tony Castro, herhangi bir kurtarma imkanından uzakta en acımasız rüzgârların ve dalgaların hakimiyetinde seyredecek teknede güvenlik ve dayanıklılığın en önemli iki etken olduğunu belirtiyor: “Tasarımın her detayı buna göre şekillendi, sadelik hep aklımızdaydı. Elbette bunlar konukların rahatlığını olumsuz yönde etkileyecek diye bir kural yok. Tam tersine güvende hissetmek endişeyi azaltır, anın keyfini çıkarmanızı, stres duymamanızı sağlar. Bu teknede iç mekanın daha rahat ve ekip için ‘arkadaş canlısı’ olmasına çaba sarf ettik.”
Hassas bir çevrede seyredecek Pelagic 77’de atık yönetimi sıkılaştırılmış. Ayrıca tik yerine çevre dostu bambu tercih edilmiş.
Teknenin inşa edildiği KM Yachtbuilders, çatısındaki solar panellerle harcadığı elektriğin bir kısmını güneşten sağlamının yanı sıra çalışanlarına bisiklet vermek gibi uygulamalarla sürdürülebilir bir tersane modeli yaratmaya çalışıyor. Pelagic 77’de de geri dönüştürülmüş alüminyum ile çevreci bir tercih yapmışlar.
Tekne inşası her geçen gün değişiyor, alüminyum gövdelerde de bu durum farklı değil. CNC makinelerle kesilen alüminyum parçalar, üç boyutlu modellerle yapılan kirişler ve çerçevelerle yapbozun parçaları gibi bir araya geliyor. Gövde üretimi tamamlanan Pelagic 77 de yıl sonunda bu şekilde birleştirilip suya kavuşacak. Güneye göç etmeden önce ekibin tekneyi tanıması için Kuzey Avrupa’da deneme seyirleri yapacak. Tüm bu süreçlere Skip Novak ve Tony Castro da dahil oluyor. Hatta tekne sahibi de sık sık tersaneyi ziyaret ediyor.
Pelagic gibi ikona dönüşen bir tekneyi tasarlamak ve inşa etmek farklı bir mücadele olsa gerek; Castro’ya göre kolay değil ancak insanı geliştiriyor; “Hiçbir zaman öğrenmekten vazgeçmiyoruz” diyor tasarımcı. Tersanenin sahibi Eeuwe Kooi ise böyle bir projenin tersanesi olarak seçilmekten dolayı gurur duyuyor. “Daha önce de yüksek enlemlerde seyredecek tekneler inşa ettik ancak bu Skip Novak ismiyle kendimizi dünyaya tanıtacağımız heyecan verici bir proje.”
Teknik özellikleri
Tam boy: 23,52 metre
En: 6,31 metre
Su kesimi: 4,30 metre (maksimum), 2,15 metre (minimum)
Yakıt kapasitesi: 8.210 litre
Su kapasitesi: 3.055 litre
Pelagic ile ilgili bknz. Naviga, Ocak 2004, syf 72