TÜDAV* uyarıyor


İstanbul Boğazı denizel biyoçeşitliliği tehdit altında!

İstanbul Boğazı, sahip olduğu coğrafi konumu ve oşinografik özellikleri sebebiyle, Karadeniz ve Akdeniz biyotası için biyolojik koridor, bariyer ve aklimatizasyon görevi yapar. Biyolojik çeşitlilik açısından önemli ve zengin bir bölgedir. Boğaz’ın korunması, Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’nin de korunması demektir.

Mitolojide adı Bosphorus olan İstanbul Boğazı, yaklaşık 10.000 yıl öncesinde bir akarsu yatağıydı. Küresel ölçekte buzulların erimesi ve deniz seviyesinin yükselmesiyle beraber Akdeniz suları Çanakkale ve İstanbul Boğazı üzerinden Karadeniz ile birleşti.
İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı Türk Boğazları olarak bilinir. Türk Boğazlar Sistemi ise Çanakkale Boğazı, Marmara Denizi ve İstanbul Boğazı’nı kapsar. Türk Boğazları uluslararası deniz trafiği anlamında bir iç su yoludur ve Türk karasuları içinde bulunur. Türk Boğazları’nda gemilerin geçiş serbestisi hakkı vardır. Bu hak 1936 yılında imzalanan Montrö Sözleşmesi ile garanti altına alınmıştır. Serbest geçiş hakkı aynı zamanda zararsız geçiş yapma yükümlülüğünü de kapsar. İstanbul Boğazı güçlü akıntılara sahiptir. Üst akıntı Marmara’ya, alt akıntı Karadeniz’e doğrudur.
İstanbul Boğazı, sahip olduğu coğrafi konumu ve oşinografik özellikleri sebebiyle, Karadeniz ve Akdeniz biyotası için biyolojik koridor, bariyer ve aklimatizasyon görevi yapar. Biyolojik çeşitlilik açısından önemli ve zengin bir bölgedir. Boğaz’ın korunması, Karadeniz, Marmara ve Ege Denizi’nin de korunması demektir.

Tehditler

  •  Yoğun deniz trafiği
  •  Gemi kazaları
  •  Deniz kirliliği
  •  Gürültü kirliliği (Örneğin; sürat tekneleri)
  •  Yabancı ve istilacı türler
  •  Kara kökenli kirlilik
  •  Aşırı ve kaçak avcılık (Örneğin; midye avcılığı bentik ekosistemi tehdit ediyor.)
  •  İklim değişikliği
  •  Kıyı tahribatı

Yoğun deniz trafiği deniz kazaları riskini artırıyor. 1979’daki tanker kazasında yaklaşık 64.000 ton petrol denize taşındı. 1994’te İstanbul Boğazı Karadeniz girişinde, NASSIA tankeri kazası yaşandı ve 20.000 ton petrol denize yayıldı.
İstanbul Boğazı’na, gemilerin balast sularıyla, karinalarına yapışarak ya da Süveyş Kanalı yoluyla yabancı türler geliyor. Rapana venosa ve Mnemiopsis leidyi bunlara örnekler. Yabancı ve istilacı türler biyoçeşitlilik için büyük bir tehdit oluşturuyor. İklim değişikliği ve deniz suyu sıcaklığının artışı yabancı türlerin girişini kolaylaştırıyor.
İstanbul Boğazı, bünyesinde alg, yüksek çiçekli bitki, omurgasız, balık, yunus ve deniz kuşu türlerini barındırıyor. Akdeniz foku ortadan kalktı.
Ege Denizi’nden çıkan birçok balık türü ilkbaharda yumurtlamak için Karadeniz’e geçer. Sonbaharda ise tekrar Ege Denizi’ne dönerler. Boğazlar yoluyla sadece balıklar değil, yunuslar ve kuşlar da göçlerini gerçekleştirir.

Afalina

Tırtak

Mutur

Tedbir önerileri
İstanbul Boğazı’nda balıkçılık alanlarının yeniden düzenlenmesi gerektiğinin altını çizen TÜDAV, gemilerin Marmara’ya geçerken, Çanakkale ve Karadeniz ağzında hassas ve özel bir ekosisteme giriş yaptığını bilmesi gerektiğini vurguluyor ve dikkatli olunmasını öneriyor. Bu konuda gemi acentalarının da iş birliğini bekliyor. Kazaların önlenmesi için Türk Boğazları Gemi Trafik Hizmetleri Merkezi’nin tavsiyelerine ve talimatlarına uyarak kılavuz kaptan alınması riski azaltır. Teknelerin hızlarını düşürmesi, havai fişek atılmaması ve boğazda kaçak balıkçılığın durdurulması, TÜDAV’ın tedbir önerileri arasında sıralanıyor.
Bunlara ek olarak;

  •  Yerli ve yabancı gemiler MARPOL 73/78 sözleşme kurallarına harfiyen uymalı. Ayrıca bu konuda Boğaz’da ilgili kurumların denetimleri artırılmalı.
  •  Yasa dışı ve kural dışı balıkçılık yetkililere bildirilmeli.
  •  Türk Boğazları’ndaki gemilerin emniyetli seyretme süratinin en fazla 10 deniz mili olduğu unutulmamalı.
  • Özellikle sürat tekneleri hız kuralına uyarsa, yunus ve diğer canlıların trafikten etkilenmesinin önüne geçilebilir.
  •  Deniz çöpleri (özellikle plastikler) için ilgili kurumlar daha fazla çaba sarf etmeli.
  •  Dışarıdan gelen yabancı türler için düzenli izleme çalışmaları yapılmalı.
  •  İstanbul Boğazı dışında, Karadeniz’de özel duyarlı deniz alanları ilanı için çalışmalara başlanmalı.
  •  Karalardan Boğaz’a arıtılmadan atık verilmemeli, arıtma tesisleri yatırımları tamamlanmalı.

www.tudav.org